Ayrılıp dünyanın velvelesinden,
Hakka giden yola giremez olduk
Eldeki kusurun cazibesinden
Kendi hatamızı göremez olduk
Sen kaçarken Müslüman, görevden köşe bucak,
Zulüm şaha kalkmakta, doğruldu doğrulacak.
Kim bilir bu zulümle kaç mazlum kavrulacak?
Fırlatıp at kendini gafletin kucağından,
Ve kurtar bedenini Cehennemin sıcağından.
Bir gamlı güzele rastladığım gün
Gönül sarayımın has bahçesinde
Masum bakışları tedirgin ürkek
Kırgınlıklar saklı titrek sesinde
Dünyada ne varsa hayata dair
Hepsinin kahrını çekmiş gibiydi
Zalimlerden kurtulup, şehadet kapısından
Cennet'e kaçacaklar Gazze'nin çiçekleri
Bu kahreden, insafsız düzenin yapısından
Cennet'e göçecekler Gazze'nin çiçekleri
Gökyüzünde kuşlar gördüm
Özgür, alabildiğine
Kanatlanmış düşler gördüm
Gönül, aşka geldi yine
Güller taktığım saçından,
Gideni beklemekle eriyorken ömrümüz
Geçti güzel mevsimler, geri kalan kış ve güz
Mecburuz yol almaya durmadan gece gündüz
Şu ömrümün vadesi dolduğunda gelirsin
Ruhum yollara revan olduğunda gelirsin
Kıymayın ey insanlar, sevda çiçeklerine.
Kıymayın aşıkların seven yüreklerine.
Bu çiçekler merhamet ikliminde açsınlar.
Aşıklar masivadan hakikate kaçsınlar.
Dizeler dizilir dudaklarıma,
Söz olup, dilimden dökülür gider.
Vuslatı özleten firaklarıma,
Yürekten sitemler sökülür gider.
Ey nefsim kimseye güvenme fazla
Mezara hiç kimse girmez seninle
Üstüne toprağı atarlar hızla
Kalırsın baş başa amellerinle
Cismin topraklara düşer karışır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!