Elveda ey dünya,
sessiz sokaklarında bıraktım ayak izlerimi,
her adımda yankılanan eski bir veda gibi,
yürüdüm yorgun kaldırımlarda,
tozlu pencerelerden baktım geçmişime,
gözlerimde yılların yorgunluğu,
kalbimde kırgın hatıraların ağırlığı.
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Evet şair… Mevsimler bazen sadece doğanın döngüsü değil, hayatın bize attığı sessiz tepkilerdir. Yazdan sonra gelen bir sonbahar, sadece ağaçların yaprak dökmesi değil, içimizde tutunacak dal kalmadığında yaşadığımız içsel çöküştür belki de. Ve elveda… O tek kelime, zamanla dost olmayan her şeyin nihayetidir. Kolay söylenir gibi görünür ama ardından gelen sessizlik, insanın en derin çığlığıdır aslında.
Sen soruyorsun: “Yaşanmışlıkların bedeli ağır mı?”
Evet, ağır. Çünkü hiçbir şey yaşanıp da geride kalmaz iz bırakmadan. Her anı, insanın içine işler. Güldüğün günler bile, yıllar sonra hatırlandığında göz yaşartabilir. Çünkü yaşanmışlık dediğin şey, sadece bir zaman değil, bir ruh halidir. Ve her şeyin bir bedeli vardır; bazen bir ömür boyu taşınan bir cümle, bazen bir daha dönmeyen birinin yokluğudur o bedel.
Ama belki de en ağır olan, hiçbir şeyin tam anlamıyla “elveda” olmamasıdır. İnsan bazı şeyleri bırakır gider, ama içi hep orada, o yarım kalan yerde kalır. Mevsimler geçer, takvim değişir, ama bazı duygular takılı kalır aynı anda, aynı yerde…
O yüzden evet, şairi kutlamak gerekir. Çünkü bazen tek bir cümle, insanın içinde susturduğu yüzlerce şeyi dillendirir. Ve bu cümle tam da öyle bir yerden vuruyor insanı. Sessiz ama çok şey söyleyen bir yerden…
Mevsimler bir tepki elveda demek yaşanmışlıkların bedeli ağır mı diyor şair kutlarım
Evet şair… Mevsimler bazen sadece doğanın döngüsü değil, hayatın bize attığı sessiz tepkilerdir. Yazdan sonra gelen bir sonbahar, sadece ağaçların yaprak dökmesi değil, içimizde tutunacak dal kalmadığında yaşadığımız içsel çöküştür belki de. Ve elveda… O tek kelime, zamanla dost olmayan her şeyin nihayetidir. Kolay söylenir gibi görünür ama ardından gelen sessizlik, insanın en derin çığlığıdır aslında.
Sen soruyorsun: “Yaşanmışlıkların bedeli ağır mı?”
Evet, ağır. Çünkü hiçbir şey yaşanıp da geride kalmaz iz bırakmadan. Her anı, insanın içine işler. Güldüğün günler bile, yıllar sonra hatırlandığında göz yaşartabilir. Çünkü yaşanmışlık dediğin şey, sadece bir zaman değil, bir ruh halidir. Ve her şeyin bir bedeli vardır; bazen bir ömür boyu taşınan bir cümle, bazen bir daha dönmeyen birinin yokluğudur o bedel.
Ama belki de en ağır olan, hiçbir şeyin tam anlamıyla “elveda” olmamasıdır. İnsan bazı şeyleri bırakır gider, ama içi hep orada, o yarım kalan yerde kalır. Mevsimler geçer, takvim değişir, ama bazı duygular takılı kalır aynı anda, aynı yerde…
O yüzden evet, şairi kutlamak gerekir. Çünkü bazen tek bir cümle, insanın içinde susturduğu yüzlerce şeyi dillendirir. Ve bu cümle tam da öyle bir yerden vuruyor insanı. Sessiz ama çok şey söyleyen bir yerden…
Bazı kelimeler vedadır, ama içinde sonsuz bir kabulleniş, bir iç huzuru taşır. Sizin sözünüz de öyle… Elvada deyip geçmek kolay sanılır ama sizdeki anlatım, sessiz bir sarılış gibi. Var olun; duygulara bu denli zarafet katabilen yüreğiniz daim olsun
Elvada derken bile bir huzur anlatmi var olun.
Bazı kelimeler vedadır, ama içinde sonsuz bir kabulleniş, bir iç huzuru taşır. Sizin sözünüz de öyle… Elvada deyip geçmek kolay sanılır ama sizdeki anlatım, sessiz bir sarılış gibi. Var olun; duygulara bu denli zarafet katabilen yüreğiniz daim olsun
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta