sadece bana diyorsam bak
dinle;
gülüşlerimle hıçkırmak bu
ya da?
17:40
gece gökyüzü ve anlamsız gibi duran deniz, ruhun durulmasını beklerken fotograf gibi kalmıstır zihninde oysa ne umutların saklıydı derininde tüm cekiciliginle kendine hapsedebileceğin, derken fırtına kopar ansızın dağılır fotograflar zihninde.....
29.06.2006
İstanbul
(sevgilerin en büyüğünü hakeden'e)
iki farklı mutluluk tanesi
günlerden birgün denildiği vakit
yaklaştı birbirine
mekan uzaktı bir farklılığa
alışagelmişin dışında şimdilerde
zaman kavramlarımız
gök gürlerken güneşin doğmaya çalıştığı
görülmezdi sanki
yanılsama mıydı gülüşlerim
kulagımda farklı melodiler
yine yaşamın dayatması gibi gördüğüm düşlerim
düşlerimde yine sen
ancak bu kez yalnız sen değildin
beraber uyudugun kişiylesin
ikiniz ….
o mutlu halinden
bildik bir sahne miydi
elimle kaybettiğim oyunun
herşey kurgulananlar gibi
zaman dahil
yine yaşanan mı hissettiğim
hissettiğim mi yaşadığım
yağmurlar başladı yine
buruk yüreklerin ferahlaması duyulur
düşen damlalarla
kanat çırpmaktan alıkoyamaz kendini
yerin altındaki kuş
boğulurum korkusuyla
gözümü kapatıyorum
kanın dumanlı karmaşıklığını görüyorum
güneş yüzümü kaplamış
ışıklarıyla
yaşam denilen biz dizi cevapsız soru muydu şimdi
yaşantımda ya da gerçekte
yıllardır sıkışıpta kalan
dudaklarımın arasında
iki kelime
elimle geri ittim her çıkmak istediklerinde
geç de olsa aralık bulup çıktılar
rüzgar gibi esti parmaklarımın arasından
İstanbul içimi kemiriyorsun bugünlerde...
Uzaktan bakıyorum, izliyorum yokedişlerini...
Birer birer...
senin de dönüşünü kutlarım.. lakin sen sadeleşmişsin izlediğim kadarıyla..stilin oturmuş..tebrikler tebrikler..saygılar sana da..
kahve rengi gözyüzlü gözlerinde küf kokan akşamların tımar vakti gelmiş olsa gerek
neden böyle yosunsuz tenime dalgalar çarpar durur :)))
hey gidi zamene şairesi seni..
kendine ii bak zencifil