Adaletin şirazesi yok, kırılmış ortadan kalemi…
Her müsveddeye hudud çok, varsa eğer dirhemi!
Fukaranın çatlasın göbeği, sürünsün ‘adalet’ diye.
Terazide ağır basan, şöhretin getirdiği hediye…
“Hukukun üstünlüğü” dövizlerde payidâr.
Aşığın Ruhu
Ne güzel başlamıştı oysa!
+Ey aşık demişti, Leyla… neyin varsa getir!
-A, ay yüzlüm nem var ki senden başka, suyum çekildi, hem kurudu kuyum, kanım kalmadı ciğerimde, ne gece gözümde uykum!
Bir canım var, halsiz ve cılız… öl de öleyim, her dileğin veciz!
Soğuk bir kış gecesi…
Ben yine sokaklarda, zihnimde milyonlarca bilmece.
Hayat, ne kadar uzun anlatırsan anlat,
aslında bir ah mesabesi yoğunluğunda hece…!
Duygularım yorgun…
Nabzımın düşüklüğü gönlümün çaresizliğinden.
Gamzelerinden kelebekler havalanıyor, farkında mısın güzelliğinin...
Hiç aynada baktın mı kendine?
Şairin aklını karıştırır, şiiri şaşırtırsın sen…
Neresinden başlayayım bu şiire…
Gül kokulu bir manzume bu, bakışı, gülüşü…
Kendimden mi kaçıyorum fellik fellik..
Yoksa, nedir bu aceleciliğin sebebi..?
Gölgem takipçim olmuşken üstelik...
Sarmaz mı sandım, çaresizliğin derdi..!
Yapmayı ertelediğin şeyler kurcalar zihnini,
kaçmakla ilgili planlar kurarsın düşüncelerinden!
Önden gidenlerin acısı, geride kalacakların telaşı…
Tebessüme fake atan melanet, bilmem kaç asırlık lanet.
Geçti zaman doldu süre, feleğe meydan okunmaz!
Gece oldu yine,
sessizlik kapladı içimin duvarlarını…
Ne bir ses, ne de bir nefes…
Sadece ben ve kırık dökük zaman.
Penceremde titreyen ay ışığı, gözyaşımın yerini biliyor artık.
Yıldızlar bile sormuyor neden solduğumu,
Sevmek istiyorsan bir kadını;
Yüreğini sustur önce, sonra dinle onun yüreğini,
Sözlerine değil, sessizliğine kulak ver,
Gözlerindeki fırtınayı oku,
Bir bakışta bütün ömrünü görebiliyorsan…
Yaranın içinde Yaradanı görmenin adıdır sabır.
Acının ortasında sessizce durmanın,
ve gözyaşını kalbine akıtmanın adıdır.
Her sızıda bir hikmet,
her bekleyişte bir emanet gizlidir.
Bir çiçeğin taşın altında açmasıdır bazen.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!