Elleri yetişmedi.
Mermeri oyan deli yağmur,
Kes şu sesi!
Elleri…
Biri yola çıkarken, öbürü aktı gitti.
İçine çekti iki feryat arasında bir dünyalık nefesi.
İçine içine çekti,
Ölse ağlayamaz ki…
Kazma, kürek hazırda.
Beyaz gömlek henüz kirlenmemiş; tertemiz.
Toprağı oyalıyor bağırtıları.
Ama bitecek…
An da böyle bitmedi mi?
Aklı yetişmedi,
Gördüklerimizin hepsi bu,
Görmediklerimiz nereye gider ki?
Yetişmedi daldaki yaprak buluta.
Parmaklarının ucunda hissetti rüzgarı.
Rüzgar esti, büktü geçti bileğini.
Olmadı…
Yaprak yine aynı yaprak.
Dal aynı dal.
Ağaç aynı ağaç.
Rüzgar nerden, saat kaçta vuracak?
Ve hangi yaprak kendini rüzgara bırakacak?
Ne bulut, ne ağaç, ne yaprak…
Rüzgar dahil kimse bilemez ki…
Ey oğul, ey kız, ey insan…
Geçmektesin dünya üzerinden…
Yükünü iyi anla.
Anla ki,
An gelir yetişmek istersin bir şeylere
Ellerin…
Ellerin artık senin olmaz,
Yetişemezsin.
Elleri,
Elleri yetişmedi.
Bir esintiydi.
Esti geçti.
İzmir- 15.12.2012
İdil DemirKayıt Tarihi : 1.11.2016 02:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!