Yağmura hazırlıksız yakalanmışken
Eteklerini başına kaldırıp örten kadınlar gibi ansız apansız
Kalan vakit kapısı aydınlık bir eşik, yunmuş yıkanmış bir balkon penceresi ve huzura çıkan bir sokak gibi pırıl pırıl
Mutluluğun elbisesinden soyunmuş dökünmüş çırıl çıplak karanfil diyesi gelir ya insanın
Önü uğru açık balkon penceresi misali
Evi barkı hafifçene rüzgarlı
Kokulu bir mendil ve dünya çarşısına dükkan açmış kolonya gibi, iliklere kadar işleyen uçarı gülümseyişini etrafa salan
Sakin seyran ve müstehçen
Tül perdeleri havalandıran serilmişliğe yayılıp uzandığı rahatlığı hiç bozmayarak
Gök kuşağı boyalı kalemler sivriltiyor sanırsın şahikası teberrunun
Oturup bahçesinde kahve içesi geldiğimin
Ve nitekim
İşin içine aşk karışınca
Öyle kendi kendimin
Bildiğim bilmediğim her halime keşifçiliğini yapıyorum
Yakın takipteyim,
Bazı sarpada
Bazı firarda
Yolda düzendeyim
Ey aşk diyorum sonra da , sana doğru yolu izi yükü yüreği yönü ilmi itibarı olanı koymayasın darda açta açıkta
Düşmüşüm yola gitmişim firara vurmuşum aklı fikri dağa bayıra
Gele bula Aşka gelmişim,
Kor alandan kıvılcım sökenden bostan bahçesi bahar olandan
İyce İçindeyim işte
Varmış buluşmuşum
Ne güzel de giyinmiş kuşanmış çalı dikenleriyle toprağın düğününü esiyor
Ne güzel de alda morda sarıda çile yumaklarını örüyor, kart postaldan efsunkari tülbentler işliyor
Ne güzel de kutlu sevince keyfekeder
Efil efil aşka yangın gelincikler
Nisan/25
Kayıt Tarihi : 28.4.2025 13:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!