Yine senin terk ettiğin şehrimin sokaklarında, amaçsız dolaşıyorum…
Yorgunum, bedensel yorgunluktan ziyade, ruhsal yorgunum…
Bazen olurum ben bu hâllerle, sadece kendimi kendimle konuşur bulurum…
En fazla kendime geçer nazım… Usanmaz bir inatla, kendimle hesaplaşmaya çalışırım… Garip bir düşünce bu, sanki geçmişe kilitlendi tüm düşündüklerim. Ama bezmek bilmeyen bu hislerle, baş etmek, zor be sevgili, zor…
Amaçsız bir dolaşma, beklentisiz bir yaşamın kısa bir dolanması mıdır, bu dolaşmanın içinde gizli olan hareketin parçası sen varlığında beraberlikle dolaştığımız yerleri tekrar yaşama isteği mi, yoksa, amaçsız bir düşünce dağıtılması mı?
Veya oralardan bir şeyleri görüp, sana yazma amacım mı?
img src='http://img190.imageshack.us/img190/497/araf179.jpg'
Garibin hakkını elinden alıp
Ekmeği harama banmaktır gaflet
Yalanla, hileyle günaha dalıp
İblisi can dostu sanmaktır gaflet
Devamını Oku
Garibin hakkını elinden alıp
Ekmeği harama banmaktır gaflet
Yalanla, hileyle günaha dalıp
İblisi can dostu sanmaktır gaflet