Müzeyyen fazla kilolarını kafaya takmış dietisyene gider. Dietisyen yağlı yemeklerden uzak durmasını ve haşlama yemesini söyler.Müzeyyen tavuğu çok sevdiği için haşlama yapar. Eşi Murat ise kızartma yemeklerini sever.Murat akşam eve gelir ve yemekte ne var diye sorar.
Müzeyyen:Hayatım zayıflamam gerekiyor bir süre haşlama tavuk yiyeceğiz.
Murat: Ben biliyorsun tavuğun kızarmışını seviyorum.
Müzeyyen haftanın yedi günü haşlama tavuk yapınca Murat sinirlenir.
Murat: Doğru düzgün yemek yapmıyorsun.
Müzeyyen: Geçen sene ki yaptığım böreği unutmuş gibisin hayatım.
Murat: Lokantaya gideyim bari.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Yüreğinize sağlık güzel anlam yüklü öykü mısralarınız için sizi yürekten kutlarım. Saygı ve sevgilerimle.
Şiiriniz anlam derinliğinde, duygu bütünlüğüyle harmanlanmış güzel bir hikaye tarzinda bir öykü. kutluyorum..
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta