Düşmüş Bu Yalana Şiiri - Kasım Kobakçı

Kasım Kobakçı
2960

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Düşmüş Bu Yalana

YARIN'dan zıplatınca harfleri, oldu sana NAYIR, HAYIR'dan bozma.
Gri ve bulanık sularda, geziyorum hovarda.
Gelecek zaman ekini, uladım ufuk çizgisinin sonuna.
Umutların tortusundan doğduğuna inanılan, o sihirli anda.
Bekleşiyor sabır çocukları.
Başlarına buyruk, şekillenip dağılmışlar.
Belirsizlik durağında, mola vermiş kainat.
İhtimal ki, bir serap yansıması şuradaki şapşal.
Ürkek ürkek, düşmüş bu yalana.
*
ORMAN'daki harflerin, değiştirince yerini, oldu sana MARON, kestaneye boya.
Yeşil ve derin ıssızlıkta, kısıldım sazlıkta.
Yeryüzünün akciğerini, doldurur o vahşi bahçe.
Devlerin nefesinden bittiği söylenen doku.
Sessizliğin, sakin kuytuları.
İçten içe, büyüyüp gürleşen.
Kayboluşların mekânı.
Muhtemelen bir kaos düzeni, orada saklı.
Karmaşık olsa da, ferahlatıcı.
*
MASAL'larda olur kelime cambazlığı, işte sana SALAM, kasaptan alsam.
Eski ve tozludur belki de, o cambazlığın yapıldığı kitaplar.
Çocukluk uykusunun, o gerçek dışı anlatıları.
Kafdağı'nın ardında gizlendiği sanılan diyar.
Hayallerin imgesel sığınağı.
Dilden dile, dolaşıp değişen.
Avuntuların kaynağı.
Sanırım, birer kaçış rotası bütün bunlar.
Büyülü, sihirli ama merakla okunan.
*
NEDEN'i de ters yüz edince, oldu sana ENDEN, ölçme sen boydan.
Keskin ve soğuk kenarlar, çizmiş bir endam.
Soru işaretini korudum, o akıl tutulmasından.
İlk şüphenin tohumundan, filizlenen köklerin yumrusundan.
Merakın, tecessüsün tetikleyicisi, düşüverdi ocaktan.
Zihni, sürekli kemirip duran, o müphem seraptan.
Huzursuzluk sebebini çiğniyor, aklımdaki sorgular.
Galiba bir varoluş sancısı oturuyor, şuradaki bankta.
Yorgun, yılgın, bıkkın.

Kasım Kobakçı
Kayıt Tarihi : 18.12.2025 23:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!