İçimde bir burukluk vardı. Belki gözlerimden yaş gelmiyordu ama, inan yüreğim ağlıyordu. Boğazımda bir hançer, nefesim daralıyordu sanki. Her adımımda birlikteliğimiz geliyordu aklıma. Yüzlerce kez geçtiğimiz yerler, soluduğumuz hava aynı. Bir sen yoksun yanımda...
Heryer yemyeşil, yine martılar denizin üzerinde, uçuşup duruyor. Onların aradıkları belli. Ben ise bulamıyorum seni.. Dağlar yarıldı içine aldı sanki. Ya da erişilmez yollardasın. Sevmek harika bir duygu. Ama gönül sevdiğini hep yanında istiyor. Bedenime işleyen sıcaklık, yazın müjdecisi... Ben ne yapayım baharı, yazı.. Sen olmayınca her mevsim, hâzanı yaşatıyor bana.
Sen olmayınca İstanbul sessiz. İstanbul'a yayılan tüm çiçeklerin kokusunu hissetmiyor yüreğim. Bana sen lâzımsın. Aşkımız geceleri, hep süslemeli, mavilerde atmalı kalbimiz, yeşillerde kaybolmalı sevgimiz. Kırmızıya boyanmamalı ruhumuz. Bir nefes olsan dolsan yüreğime, güneş gibi doğsan bitmeyen gecelerime...Sen aşkım, hep benim olsan.
İçin için yandığımı biliyorsun. Belki sen de yanıyorsun. Söylemezsen anlayamam ki... Anıları mı süslemeli aşkımız. Maziye mi gömmeli sevgimizi yoksa. Yokluğunda tadı, tuzu da yok yaşamanın. Şarkılar avutmuyor daha çok hüzünlendiriyor beni. Bazen şiirlerde buluyorum kendimi. Ama hepsi geçici... Senin yerini tutmuyor. Böyle gitmek var mıydı. Hasret, hüzün ben de..
Sevdanın en koyusu ben de. Zifiri laciverte bürünüyor bazen yüreğim. Morlara boyanacak nerdeyse.
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;