Dogmatik Uyuşturuculara Karşı Mücadele

Dogma nedir? Donmuş, sabit, değişime uğraması mümkün olmayan duygu, düşünce ile desteklenen inançlara denir.

Dinler dogmaya dönüştürüldüğü günden bugüne felsefe de, ideolojiler de dogmaya dönüştü.

Din, felsefe ve ideolojileri kim dogmaya dönüştürdü?

Yeryüzünü kanlı soyguncu tefecilik adına doğal kaynaklarının soygununu yapan emperyalizm yani küresel çete ve bu çetenin her ülkede ki yerli işbirlikçileri.

Birkaç örnek vererek insan bilincini dogmaya karşı yumuşatacak bilgiler vererek iyilik ve uyanış gücün kötülük karşısında dayanıklı hale getirmek istiyorum.

Mustafa Kemal Atatürk ilim sahibi tınlanım yasasına uygun titreşim ile pozitif enerji frekans uyumlu bir devrimci olmasına rağmen ne dedi;

Ben size hiçbir dogma bilgi bırakmıyorum. İlim sahibi olmama rağmen manevi miras olarak aklı ve bilimi bırakıyorum. Düşüncelerim akıl ve bilim ile ters düşerse bilimi seçin demek istedi.

Bunu içselleştiren bir toplum olmamız için bile yüz yıl geçmesi gerekiyordu.

Bu mücadele dine karşı olmak ve dini inancı yok saymak demek değildir. Din ve inanç üzerinde zorlama yoktur ve kimse böyle gizli niyete hizmet eden anlayış içinde bunun üzerine bir kurumsal düzen kuramaz.

Çocuk yaşlarda frekans enerjisi taşıyan birisi olarak o günlerde Mustafa Kemal Atatürk zamanında neden yaşamadım diye bir hayıflanma duygusu geçerdi içimden.

Sonradan bu duygunun yüz yıl önce yaşanan ve bu çağa mesaj olduğunu bazı bilgilerin ne anlama geldiğinin anlaşılacağı Mustafa Kemal Atatürk'ün gerçek niyetinin anlaşıldığı ve yarım kalan tabii insanlık devriminin tamamlanması adına bir ulu görev üstlendiğimi idrak ettim. Tüm yaşamımda bu mücadele ile geçti.

Toplumları dogma etkisi açısından en fazla etkileyen dinlerdir.

Hz Muhammed tarihi süreçler içinde bir devrim yapmıştır o çağın zulmüne karşı.

Oku diye başlayan Kur'an kendisi sonrası değişime uğrayan din dogma mı istedi? Yoksa akıl, duygu ve bilim mi dedi.

Devrimler dogma donanım ile yapılabilir mi? Yapılamaz. O zaman devrimler dogma istemez.

Din nasıl dogma inanç üreten hale geldi?

Yine tarihi süreçler içinde Hz Muhammed'in yaşama vedası sonrası halifelik süreci içinde emevi ve abbasi dönemlerinde din dogmatik, cihatçı bir yapıya kavuştu.

Dini siyasete alet ederek dogmatik cihatçı yapısıyla bizans kültür ve rejimi halife muaviye ile sömürge anlayışın kullandığı bir ideolojiye dönüştü.

Yahudi ve Hristiyanların doğal kaynak soyguncu adına din, dil, kültür vb ne varsa haçlı saldırılar ile bugüne kadar tahrip etmediği yeryüzünde kim kaldı ki?

Bu kaçıncı çürüme ve kaçıncı yıkım?

Bu acımasız zulmün sonunun geldiği kesin.

Bir başka örnek daha vermek istiyorum.

Karl Marks Engels anlayışı ile sözde kapital soyguna karşı komünizm olarak ideolojiye Lenin ile dönüşen dogma felsefe ne istiyordu?

Kapital soyguncu kodamanların mutlu olması için emeğin mutlu olmaması gerektiğini netice de onlar patron diyordu.

Bu emeğin hafif bir sırtını okşayan dolaylı kapitalizm demekti.

Bugün dünyada komünizm kaldı mı? Sosyalizm adı altında ismini sulandırmak neyi değiştirir?

Rusya ve Çin kapitalizmin iki kale ülkesi oldular. Silah üretenler düşman üretir savaş üretmek zorunda kalır. Ya da sebep olurlar.

Küresel soyguncu tefeciler her iki ülkeyi de bu çemberin içine sokmuşlar.

Son yıllarda ülkemizde tek yetki ile aynı şekilde silah üretenler arasına girmek için uğraşıyor. Bunu doğru bulmuyorum. Devletin ordumuzun savunma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla silah üretmesi yeterlidir. Silah üreten şirketleri desteklemek başka bir niyettir ve çok tehlikelidir.

Anadolu ve Türk ulusu emperyalizmin yolundan silah satan düşman ve savaş üretmek yoluyla emperyal bir oyuncu olamaz.

Yurtta barış dünyada barış ilkesine aykırı bir tutumdur.

Silah, düşman ve savaş üretmek cinayettir.

Almanya'da ve Rusya'da hit faşizm bu tür felsefeler ile doğdu. Stalin Lenin'in başlangıçta doğru gibi gelen inancını kanlı bir sonla zulüm ile yok etti.

Kenan Evren bizde nasıl nefret edilir oldu ise Stalin de Rus toplumu tarafından nefret edilen birisi oldu.

Kenan Evren dinci dogmanın kapital destekli soygun adına bunun yolunu kanlı darbe ile açtı ve sivil darbeye de zemin hazırladı.

Her olguyu tarih laboratuvarı tahlil ederek hakikati ortaya çıkartır.

Karl Marks Engels doğru sözler söylemiş olsalar bile niyetlerinin dolaylı kapitalizm yararına kodaman soyguncu zihniyeti destekleyen dogma bir felsefe üretmiştir.

Bugün bu eleştirileri yapacak düzeye kolay gelmedik.

Daha düne kadar dincilik ve sözde milliyetçilik adına ırkçılık yapanlar bugün bölücülük adına komünizmi savunan ülkeler ile işbirliği yapmak gerektiğini küresel soyguncu tefeciler ve yerli işbirlikçi kodaman tefeciler yararına talep eder hale geldiler.

Emperyalizmi ayakta tutan tüm ülkeler aynı yere insanlığı hizmet ettirmek adına yeryüzünde her yerde toplumları aldattılar. Aldatmaya da devam ediyorlar.

İnsanlığı karanlığa mahkum eden kanlı soyguncu vahşetin ve bu vahşet düzenleri zaman zaman bir dayatmacı kurulu düzene temsil yetkisi ile dönüştüren ortadoğu da ortaya çıkan zulme karşı devrimler sonucu dinlerin dogmaya dönüşerek zulüm aracı olmasıdır.

Doğanın duygusunu kaybeden insanlık bugün dijital bir dogma ile yapay metafizik hilesi ile kötülüğün frekansını maddi güç araçlar ile yayarak hakikatin pozitif enerji frekans uyumlu gücüne bir şeytan şirki içinde karşı tutum sergiliyor.

Kadim bilgeliğin etik ahlak bileğini korkunun esaret zincirlerinin uşak gücü bükemez

Yaratanın öz cevheri insanın duyuncu içinde olup saray vb temsil yetkilerde geçmişten kalıntı halife vb zorba dayatma da değildir. Yaratan kimseye yeryüzünde böyle bir yetki vermez. Devrim görevi yaşamın koşullarından çıkar.

Kadın günahın kaynağı olarak şiddete maruz kalması gereken bir varlık değil baş tacıdır.

Toprak doğuran ve doyuran anadır ganimet değildir. Kupon arazi olarak görenler toprağı bir ganimet aracı haline getirdiler.

Öz bilinç varlık vahşet üretmez cehaletten takva çıkmaz.

Doğanın kam sesinin dili susarsa insan şirk içinde şeytana dönüşür.

Kır korku dininin dogma cehaletinini öze dönüş yap ve kurtar kendini bu bataklık karanlık uşaklığına hizmet etmekten.

Dogmanın ürettiği cehalet sayesinde diktatör ve işbirlikçi bulmakta zorlanmaya her bu yolun yolcusu toplum soyuldu ve talan edildi.

Anadolu ve Türk ulusuna özgü taktikler uyguladılar.

Mustafa Kemal Atatürk ve onun gerçek yurttaşı ve askeri olma farkı da işte bu farkındalığı ortaya koyduğumuz gün devrim inancı rayına oturdu ve hedefine çok yaklaştı.

Yaşamın her güçlüğünü yenmek engelleri aşma inancını kaybetmemeyi insanlık onurunun bir görevi olarak gören ve bunun karşılığında şahsi hiçbir çıkar beklentisi içinde olmayan her insan erdemli bir sınav verir ve o şekilde anılır.

Ne mutlu Türküm diyene.

Kurmay Yurttaş
Oğuz Kağan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri

▪️Önder Karaçay ▪️