Uzanır göklere, parmakları beşli,
Her tuttuğu yeri, yakar sanki ateşli.
Harcasa da durmaz, sanki tükenmiş eli,
Ben böyle bir dengeye, sağlam diyemem.
*
Bir elinde altın, ötekinde iktidar,
Sözleri keskindir, her bir yanı tımar.
Gözleri doymuyor, bir türlü yok karar,
Ben böyle bir düzene, nizam diyemem.
*
Yazılsa da kanun, geçiyorlar üstünden,
Aldıkları her şey, gidiyor kendi üstlerinden.
Kimse hesap sormaz, dönerler hep izlerinden,
Ben böyle bir gidişata, düzen diyemem.
*
Sırtını dayamış, devasa bir güce,
Konuşmaz hiç kimse, dönerse de gece.
Aldatır herkesi, düşürür de teze,
Ben böyle bir yapıya, uygar diyemem.
*
Çiftçinin tarlası, balıkçının denizi,
Gasp eder ne varsa, almaz hiç izni.
Sefalet içinde, kalır benim insanım,
Ben böyle bir sisteme, hakkaniyet diyemem.
*
Toprağı suyuna, hep göz diker bu el,
Kurur da ağaçlar, dönmez olur yel.
Gelecek nesiller, öder bedel,
Ben böyle bir yönetime, vicdan diyemem.
*
Vatandaş ezilir, umudu tükenir,
Sözleri kesilir, feryadı siner.
Hep aynı isimler, hep aynı kader,
Ben böyle bir oluşuma, erdem diyemem.
*
Hesaplar kabarır, kasalar taşar,
Sıradan insanlar, zorlukla yaşar.
Hakikat perdesi, hızla yıpranır,
Ben böyle bir duruma, şeffaf diyemem.
*
Beş parmak birleşmiş, devasa bir kale,
İçerden çürütür, her bir mahalle.
Yoksulluk artar, bitmez bu çile,
Ben böyle bir yapıya, adil diyemem.
Kayıt Tarihi : 24.7.2025 13:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!