Bir gün biri birine sordu:
Hayatın anlamı ne, diye
Öteki düşünmeden yanıtladı:
Asla ulaşılamayacak aşk
Biri şaşırdı ötekine
Ne için
Biraz önce
Gece yarısı sessizliğinde
Asırlarca
İki adım arası
Öylesine ki ağır ameliyatlık hasta
Bir ses
Benim inatla gördüğüm şey
Bağcıklı ayakkabılar
Ayrıksılığın inadına atılmış bir düğüm
Tamtamına doğru bir iç içe geçmişliğin
Eğri bir terk ediş yoğunluğunda…
Ne güzeldir gülüşlerin
İçinden kopan titreşimlerin
Ciddiye alınacak az mı az şeyler arasında
Seni seçtim diyebilmek…
Ve sisli düşler bulvarında,
Tutabilmek ellerinden…
Düşlerimin içinde uykudaydı
Soluğu kıpırtılı, heyecanlı
Duyuyordum uykusunu
Avuntuyla örtülü bakışları
Nemli ve ıslaktı
Isıran bir solukla taşıdı yüreğini
Güçlü ve özgür bir düşünce yükseldi
Gri, terk edilmiş gölgeleri sürükledi dalgalar
Kırılmış olan duygunu ara
Onu düşünceler gömüsünde bulacaksın.
Kıymetli olan her şey parıldamaz.
Loş düşlerin heyula odalarında
Gezerim bir baş
Kalbim, o kristal duygulardan
Fena halde yorgun olsa da
Bitimsiz bir heyecanla koşar sana
Sen,
Sever adım koşar gözlerinin yeşili
Suya dairdir ellerin
Neye dokunsa kendinden
Neye değse kendinden
En uzun düş gibidir
Renginde bulutlar
Yürüdükçe açılmakta kızgınlığım,
Bendeki;
Bulaşık süngeri öfkesi…
Olur olur!
Mutlak bulaşık süngerine kızmışımdır..
Parmaklarım; benim hüzünlü dokunuşlarım
Yaşamın gözeneklerine inerek
Olanaklı kılar her şeyi…
Sevgi; sıcak
Hüzün; ılık
Acı; soğuktur.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!