Sevgiyi bile acıtıyor
bendeki her neyse
zama denen ilacı almayı kestiğimden beri
ama daha rahat uyanıyorum sabahları
ya da öğlenleri
ya da huzurlu yatıyorum akşamları
birinin anası
birinin hasta babası
bir diğerinin eski nişanlısı
ötekinin karaciğer yağlanması
hele bitanesi var ki onu hiç karıştırmıyorum bile
ama hepsinin bitmek bilmez iş yoğunluğu telaşı
Bir zar atımlık ömrüm var
bu şehri sevmeye bile
yetmez
ben kalkmış
seni sevmeye çalışıyorum
yazık!
sıkılganlığın tanrısını
çırpınırken buldum
kurumuş bir dere ağazında
sıkılmış olmalı kendinden
gönyesiz bir yerde
eskiden bir yerde bir gökte
Bulanık atmosferin içinde
hiç hava gelmiyor nedense
bu ara
bu aralar
hiç atlı geçmiyor
bu asfalt kaplı arnavutun kaldırımlarının
İnsanın hayalleri
çöreğin katmerlisi
korku bir yerdir
sevgi başka bir yer
otur köşende bekle
bir palyaço gelsin
Doğmak
değildi seçimimiz
ama hayat bizim tekelimiz
önüme değil
ölüme koyun
eriyim kendi kendime
nasıl koşturduysa peşinden hayat
öyle çökeyim böğrüne
Bu şehir istemiyor beni
zorla kabul ettiremem ya
kendimi
ölüme bir habercimi
göndersem
yoksa bir kırlangıçmı çizsem
çöpe attıklarımı çıkarsam
alıp onları çöpten
yeni bir hayat kursam
kim bilecek boktan bir hayat yaşadığımı
baştan aşşağı yaşanmışlıklardan kurulu



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!