Yine çekildi kınından gece.
En savunmasız anımdan vuruyor beni.
Hep seni düşündüğüm zamanlara denk getiriyor:
Çarpışmaların en çetinini.
Bir gün susmayı seçtiğinde,
banada haber ver.
Issızlığına gelip susalım derince.
Ben çay yapayım
DELİCE VE EĞLENCELİ BİR ŞİİR
✨GENETİK ÖZLEM✨
Bir eksiklikle doğmuşum,
adı kodlanmamış bir arayışla.
Bir sabah güneşinde parlayan su damlası,
bir çocuğun gülüşünde saklı cennet.
Masumiyetin bir yüzde resmedilişi,
göz pigmentlerinde bahtı kara yazılı,
annesinin kınalı kuzusu Ahmet.
Bırak elindeki taşı!
bak gökyüzüne...
Özgürce uçan kuşlar kalmadı eskisi gibi.
Kalanlarında ne uçmaya hevesi nede takati.
İçinde gömmediğin her ölüm,
Bir sancı gibi kalır insanda.
Ne tuhaf değil mi?
Bir defin bazen huzur gibi gelir.
Akşam olur bir ateş düşer içime
ben yanarım, sen yanarsın, gece yanar.
Küller savrulur rüzgârın defterlerinden,
her yaprakta eski bir masal yanar.
Avucumda ufalanan yapraklar var.
Belliki bir Eylül geçmiş üstünden.
Bakır kızılı renginde içine kıvrılmış,
damarları paslı bir yaprak...
Vedalaşmış yeşilinden.
Sessizlik haddini aşar bazen,
fazla susar konuşması gereken zamanlarda.
Bazen de susması gerekirken konuşur,
konuşulmaması gerekenleri.
Hani bundan sonra diye başlayan cümleler,
birikir hani, bir kambur gibi içine insanın.
Her seferinde aynı yerde yaşanan kaza gibi,
bir türlü son bulmayan son kezler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!