Demirden kuyruklar takarım
Şeytan uçurtmalarına
Sersemliğine getirir rüzgârın
Yük ederim sırtına,
İpin ucunda çektiğim ne varsa...
Şapkalar inşa ederim
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
HANİ YAZARYA YÜREK NE İSE ADI O İLE SERDE DELİKLİK ÇOK GÜZEL TEŞEKKÜRLER.
Bana sorarsanız, akıllıca olmuş.
İsmail Hakkı Cengiz
eee deliler bu şiiri anlar mı anlasalar deli olurlarmıydı :))))
'Hasırlara yaslar gövdemi
Gelincik kızıllığından
Elbiseler biçerim.
'
Delice bir söylem...
Tebrikler hocam...
'deliler köyünden bin misli aşkın' olmak.. meselenin özü...ve kıskaç.
severek okudum bu farklı şiiiri..
tebriklerimle...
Baska türlü cikilmiyor bu olumsuzluklarin icinden sevgili oglum. Güzel annene cok cok selam.
Bazen, renklere batip cikip, dolanasim geliyor adimlarim nereye giderse. Tanimamali kimse,ama bilmeliler ki bir insan dolaniyor aralarinda...
Şiirde coşa coşa giden ve insanı da bir anlık da olsa bu dünya çilelerinin dışına çıkaran berduş rüzgara kapılmamak elde değil şiiirin samimiliği sonucunda oluşan etkide.
Yalnız şiiirin finalinde didaktik daha doğrusu anlamayana notlar tarzından gibi duran 'ben bu şiirin delisiyim' cümlesi espri ile karışık bir ciddiyet katmış şiire son anda.
Her mahallenin bir delisi vardır ya o hesap bir mantık düşünülmüş ama o kişi kendisi için, ben bu mahallanin delisiyim demez. Mahalleli onu öyle tanımlar yada civar mahalleliler...Bu mantık sebebiyle bende o mısranın eğreti duruşu. Ve açıklayıcılığına gelirsek de, zaten buna gerek yok bence. Başlık açık ediyor temayı..
saygılarımla
aynur özbek uluç
Şiirde coşa coşa giden ve insanı da bir anlık da olsa bu dünya çilelerinin dışına çıkaran berduş rüzgara kapılmamak elde değil şiiirin samimiliği sonucunda oluşan etkide.
Yalnız şiiirin finalinde didaktik daha doğrusu anlamayana notlar tarzından gibi duran 'ben bu şiirin delisiyim' cümlesi espri ile karışık bir ciddiyet katmış şiire son anda.
Her mahallenin bir delisi vardır ya o hesap bir mantık düşünülmüş ama o kişi kendisi için, ben bu mahallanin delisiyim demez. Mahalleli onu öyle tanımlar yada civar mahalleliler...Bu mantık sebebiyle bende o mısranın eğreti duruşu. Ve açıklayıcılığına gelirsek de, zaten buna gerek yok bence. Başlık açık ediyor temayı..
saygılarımla
aynur özbek uluç
deli ve dehaya bir ortak payda koyuyordu bir zamanlar okuduğum bir makale...hafızam beni yanıltmıyorsa cemil meriç'indi
ne idi bu ortak payda..toplumun veya o devirdeki çizginin dışına çıkmak..sürüden ayrılmakla başlar damgayı yemek..zira sürüden ayrılanı sürü sevmez..
sonra toplumsal hafıza bakar gidişata, ayrılma sonucu yaptıklarından bir fayda görmüşse o ayrılana 'deha' der..aksi taktirde o insanın ismi deli sıfatının bir çok versiyonu ile yadedilir..
aslında bilimsel bilgi; tanımları, kısır ve kısa vadeli bir fayda anlayışından ayırmak için çaba gösterir sürekli...
örneğin 'eğik düzlem' ifadesi bilimsel bilginin (fizik biliminin) terminolojisinde yer alan bir ifadedir..ancak gündelikte bu terime bazan iniş ve bazan yokuş adını veririz ki,bu tamamen bizim o eğik düzleme göre konumumuzu belirlemek,bir noktada faydacı bakış açısına ilişkinyorumuzu içeren izafi kavramlardır
deliliğe methiye şiirinde,şair toplum dışılığa çıkmış mıdır?
buradaki çıkış şairce bir çıkıştır..(yani.. dediklerini duyar gibi oldum bazı okuyucuların. adam zaten şiir yazıyor :))
aslında her şiir biraz olağana isyandır..en masum bir an'ı dondurarak, taşlaştıran manzara (tasvir) şiirleri bile, zamanın akışına isyanı saklar içinde
şairler, şiir yazarak çizgiyi en azından kendilerine göre düzeltme işini kağıt üzerinde nasıl yaparlar peki..
çoğu kez trajik ve çileci,bazan da artistik, fantastik, hercai, dalga geçer gibi yaparlar..bu şiir ikinci tarza yakın..kara mizahtan, ti ye almaya kadar geniş bir yelpazede unsurlar taşıyan bir çizgide
aslında şair necip kardeşimin bir çok şiirine göre kara mizah unsuru yok bu şiirde..hatta mutluluğu yazmaya çalışmış..hatta işi gücü bırakın bak yaşamak güzel diyen bir havada..insanın nerede ise aşık bu arkadaş diyesi geliyor.
düzene veya toplumsal işleyişe, mantıksal,toplumsal, öfkeli bir isyan yok şiirde..daha çok evrenin kabına sığamamak,ayakların yerden kesilmesi hadi olsa olsa fizikte yerçekimi kanunu keşke olmasaydı türünden bir isyan bu..
çevreci bile değil :)
sağda,solda ne bulursa konserve kutusu,şapka,hasır v.b çerden çöpten ne varsa, şu anda oynadığı çocuksu oyunun büyüsüne uygun evcilik metaryalleri olarak algılıyor onları
şiir bu kadar içten olunca,edebi sanatlardan hangisini kullanmış,hangisini kullanmamış umurunda olmuyor insanın..
sevgilerimle
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta