Gün doğmadan söyledik türkülerimizi
Başak boyu çiktı sesimiz kör kuyulardan
Gelenle beraber kavgadaydık
Gidenle beraber sustuk
Bastırdı türkülerimizin sıcakliğını
Acıdan, işkenceden yükselen
Feryatlar figanlar
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Karanlığa Açılan Tarih 12 Eylül 1980
Parmaklarındaki manikür kan
Kör bir karanlıkta öfkeler tekmelenirken
Vatan'ı,millet'i,bağımsızlığı,özgürlüğü
Kısaca yaşamı sevmekti
Sadece bu yüzden takıldı kelepçeler
Onbinlerce genç'in kollarına
sevdaları kurşunlandı
şimdi kim vuracak
............................UTANÇLARI
Elleri titremeden
Gözleri gülüyordu yine de
ÖZGÜRLÜK adına
Acısız olurmu işkence
Kahırları.............kimliksiz ölmekten
Dudaklarında kör bir isyan
Göz bağlarında kuşatılmış aydınlıkları
Çaresiz,vedasız gittiler
hayellerini geride bırakarak
Ezilmiş; sürüklenen ayaklardı
Filistin askısında baş aşağı
Göz bağlarında zulüm vardı
Gidişler çok erken oldu çok
12 EYLÜL 1980 onların adı
12 9 2009
Müzeyyen BAŞKIR
Dizeler çok etkileyici,yüreğimiz artık gökkuşağı,darbeleri geride bıraktık,12 eylülün acısını derinden anlatıyor, yüreğinize, emeğinize sağlık
Bu siir 12 Eylül'ün acisini ceken tüm devrimci dostlara ithaf edilmistir.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta