Dediydi Dersin Şiiri - Seyfi Karaca

Sıvası boyası tam bir hozan mesken
Soğukları içine sarmış sindirmiş
Ateşi sönmeyen yangınlara köpürmüş
Kızışmış
Ortak yerinde
Alt katında
Giriş çıkışı üst ivmelere doğru tırmanıp giden
Ve toprağında döllenip yeşeren tomurcuk bir hayatın çiçek ve süt halinden
Törenle
Kutlamayla
Kurdelesi kesilerek süpermarkalaşmaların açılışını yapmaya hiç kimseyi ihmal etmeden dağıtımı yapılan
Felaketin sürüklediği cesetteki forsu fiyakası garanti
Ve yoksulluğun dibindeki sersefilliğe çeki düzen verilerek
Kuyuya inip düşerken susuzluğun derinlerine salınmış çorak bakraçlar gibi
Birbiriyle bağını koparmış kuru kalabalıkların sağır dilsiz toplu mezarlığına ve tabutuna
Uzaktan bakma şartıyla
Adı kötüye çıkmış bir kısır döngünün beti benzi bulanıklığını
Dediydi dersin
Sadece fiziksel saldırganlık değildir insanın hayatına haksızlık taciz ve tecavüz eden askıntı
Bir hal bir vakit aslı nesli doğru dürüstlüğün özgün mirasından olanın
Ve kökeninde sevgi saygıya dair değerlerle yetişmiş terbiyesini görmüşlük varsa her kimse kimin
Eğer ve olasıdan herhangiye sebep hasıl vasıl olmuşa
Vicdanı sızlar
Aklı durur
Kalbi çatlar
Gecesi gündüzüne karışır, huzur rahat yüzü göremez olur
Azgın şaşkınlığa dair şuncacık zerrece kişilik bozukluğu yoktur karakter sahibi onurlu sicilin
Dediydi dersin ilgisi bağı yoktur müşkülü meşagati insan olana,
Varlığından tiksinti duyulan her zorbalık gibi kendini kötü gösteren her lağım kokusu veya kanal akıntısından
Katlayarak çoğalan salgın mikroplaşmasına sağlığında yaşarken kıymetini bilinmemeyi ispatta yarışarak
Pasaportsuz vizesiz
Çalgılı çalgısız
Kurak bir gazino sahnesine
Ve tahtadan sandalyalara dayalı döşeli açık hava sinemaları gibi yazdan güze kadar
Kendini bestelenmemiş ağıtlara veryansın eden dargın küskün hıçkırıklarla
Sahibini kıskıvrak kısaltmış kurak bir gölge gibi kurulduğu yeri ve zamanı hatırlamıyor artık saat
Dün kış ve kıyametti
Bugün ağırlığı yükü arttıkça artan temmuz
Dediydi dersin..

Temmuz/25