Java’nın derinliklerinde, gölgelerin
bölgelerinde: burada duruyor aydınlanmış saray.
Duvarla birlikte büyümüş yeşil sırakemerlerin
arasından yürüyorum ve giriyorum
taht salonuna. Orada oturuyor hükümdar,
hastalıklı beyinli bir domuz, ve kirli bir erkek hindi,
kurdeleli nişanlarla süslenmiş, dekore edilmiş,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta