Şimdi çürü istiyorum kaçtığın yollarda,
Bana almadığın çiçekler gibi
Kızılayda bi sokakta
Yan istiyorum,
Seni düşünürken yaktığım satırlar gibi
Tüteyim istiyorum burnunda,
Her gece dudaklarımda tüten sigaralar gibi
Dön istiyorum,
İçimde terkedilmiş umutların dönmedolapları gibi
Ve öl istiyorum içimde,
Aşka dair her hevesim gibi.
Sen istiyorum, seni istiyorum, yeniden başa dönüyorum,
Söyle sevdiğim, bu kadar mı zordu ağlamak?
Bu kadar mı zordu konforlu eziyetinden kopmak?
Bu kadar mı zordu sevmek ve lavanta bahçeleri,
En sevdiğim, unutmabeni çiçeği demiştin, unutmuyorum seni çiçeğim,
Unutamadıkça beynimde çürük bi koku, ciğerimde yangın, gözlerim duman
Unutmadıkça dilimde sevdan, burnumda nefesin, avcunda yarısı yenmiş aklım.
Bir gün gelirsen, senin anısına dağılmış bir enkazla yüzleşeceksin.
Seçmezsen toplamayı kırıklarımı, beni bana kurban edeceksin.
Gözlerinin önünde dağılacak kalbim,
Kül kül uçacak sana dair her şey.
Sonunda kurtulacağım belki,
Belki de ebediyen sensiz savrulacağım dağlardan aşağı.
Önünde kurban olduğumda, bişey yapmamayı seçtiğinde,
Huzura erecek mi ruhum?
Öcümü alacak mı kader?
Ölüm sevdasına kapılıp gitmiş bir şairin ruhu .
Başı ne zaman arşa değer?
Ancak kalbi çözüldüğünde.
Kayıt Tarihi : 10.12.2025 06:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!