Sigaramı tüttürmüşüm
güvercin kanatlarında.
Kanatlar taşır mı düşlerimi?
Kırılıp kalır mı sabah yolunda.
Duman grisi buğular.
sarar cibinliklerini gecenin,
Şehitlerin sessiz sözleri,
dünyayı sarsıyorken,
kalanlarına şeref,
kan bedelinde okul,
vatan sevgisi çizdiler.
çizdikleri oyuklar
Anadan babadan bir,
kardeştiler.
Döğüşe, sevişe, kalkıp düşe,
büyüdüler.
Paylaşmayı öğrendiler ,
bölüştüler,
Kendine Gel
Yaşamın niçin solundasın,
seçimin nedendi,
katettiğin yoldaki dikenlere,
engellere neden katlandın?
Yaşamın süresince taşıdığın riskler,
Ben neyi kaçırdığımı biliyorum,
Duyduğum acı şanssızlığıma.
Hayat kırıkları kesişmedi
uygun zamanda.
Avundum bulduğumla,
yetindim,
Ay ışığına yaslanır kalırım artık,
Yer yüzündeki maceranın.
Tan yeri ,
sarı sıcaklara gebe güneş,
gülüşün ateşi
devrolan günün akşam neşesi
Beyaz çiçek barış,
Beyaz masumiyet ,
Masumuz hepimiz
Ellerimizdeki kan ve kirle,
Tüm canlılara döktürdüğümüz ecel terleri,
gözyaşları,
Bir ses duyuldu,
kulakları sağırlaştıran,
Urfa Suruç'dan,
bir canlı bombayla parçalanan
Otuzbir candan.
Boşnak Katliamı
Mareşal Tito'nun korkusu ,
ölümüyle doğacak iç savaştı Yugoslavya'da.
Parçalanmaydı kabusu.
Ve silahlar çekildi Tito sonrası
Sırp Ordusu’nca.
Kelebek kanatları vurur,
düşlerden düşüncelere
özlem taşır gözlere kanarya yükünde.
Buruk şaraplara banmış bekleyişler,
çeresizliklerin,
kömür karası hüznündedir şimdi.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!