Ayrılık şiirleri yazmadım hiç,
bilmem birilerinden gitmeyi.
Çöreklenirim "buyur'a "
terketmem sevmeyi,
bırakmam kimseye
Bir kış daha geçti sevgili yurdum,
Karlar eridi toprağa,
göğerdi toprak
güneşin bakır çalımında.
Kış yorgunu dallarına,su yürüdü her canın
patladı patlayacak,
Bugün yine açız evlatlarım"
sofrasında Mehmet Akif'in,
hem de yüzyıl sonrasında!
Rızkımızı arayalım da dere sularında
deniz yakamozlarında bulalım.
Oltamızın ucunda kaygılarımız,
Orhan Veli misali
Oturmuşum,
Maltepe köyiçinde bir banka,
köşe yazılarını okuyorum gazetelerin
bir solukta.
Yüzümü yokluyor bahar serinliği.
Balbalı reddetmiş ozan Veysel,
Örtmesin diye toprağını.
Ot, çimen çiçek bitmek,
Kuzuda et, koyunda süt,
arıda bal dönmek,
Yaşamak ,yaşama vermek
Sahil seninle doluydu kimseler yokken,
uzaklara düşmüş ,
yakınlık çiçeklerinin
yasak meyve gibi renk ahenk kokuları.
Kimsesiz kalmak yalnızlık mıdır,
yalnızlık,
26 Şubat 1992, günlerden bir gün,
Azerbaycan'ım can çekişir Karabağlar'da.
Hocalı denir bir köy var orada
Köylerden bir köy, benim köyüm.
Sıradanlığı bitti o günün, o köyün.
Ermeni çeteleri ölüm kustu
1993, Ocak yirmidördü.
diz boyu beyazda Ankara.
Bir yiğit şerha şerha savrulmuş
uçmağa varır Göktengrisine.
Kan kızılı sema,
kan kızılcık ufuk,
Acının beyni farklı konuşur,
beynin acısı aynı oysa.
Haykırır bam telinden ,
susar keskinliğini
ciğer bir kırmızı ağlar, bir sarı;
oysa siyaha "taammüden" di,
Bir gün yavaş yavaş çıkacaksın bu merdivenlerden"
Sarhoş,
Bacakların birbirine dolanarak.
Kapının önünde duracaksın bir an.
İçinde korku , içinde heyecan.
Kalbin atacak güm güm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!