Yıldızlar alıp başını gitmiş
Çırçıplak bir gökyüzü payıma düşen gecede
seni arıyorum ateş böceklerinin kandilinde...
sen ki...
bir görünüp bir kayboluyorsun...
gittin
yittim
bir imge
beyaz kanatlarıyla düşüverdi kağıdımın üzerine
bir şiir çıkageldi
zamansız...
Hüzün!
Sarı saçlı fahişe
Nahoş bir anın fotoğrafı
Çerçeveleyip astığım gözlerime
şehirler...
şiirler...
ve aşklar...
ve yolculuk...
iki yürek arası mesafe
kaç kilometredir yaklaşık
Yumsam gözlerimi…
Yağmur girse bir şehrin koynuna
Telaşlı bir martı düşümden geçse…
Bir tebessüm gelir sığınır dudaklarıma
Tutamam…
Bir yağmur damlası tıkladı camıma
Yolunu kaybetmiş bir yabancı gibi
Biraz yorgun...
Adı yok bu şiirin
Sen varsın...
Adın yok...
Ansızın bastıran biz yaz yağmuru gözlerin
Sağanağındayım...
Tedbirsizim...
Gözyaşlarım aktı aktı....
Tuzlu bir özlem
Mendilimin kenarından
Bana göz kırptı.
Bir şehri kucaklayıp gidiyorum
Denizi dolduruyorum annemin reçel kavanozlarına.
Bir bu şehir kaldı senden bana
Yüreğime ektiğin sevda türküleri birde...
Yollara düşme vakti
Saatler yolculuklara gebe...
Düşlerimin gizli öznesi
Mutlak ayrılıklar sonrası sığınağım
Hoyrat rüzgarlara kapıldım
Yönsüzüm...
Dalgaları felç olmuş bir deniz gibiyim
Durgunum...
O kadar saf ve temizki anlatamam şiirleri tutku haline getirebiliyor insanı o belki bilmiyor fazla benim onu takip ettğimi ama onun okumadığım şiiri yok tarzını çok seviyorum...
Merhaba dostum...