burası, burasıdır efendim!.yapılan her iş mübah, söylenen her söz oturur yerine!..yok, oturmaz diyecektim, dilim sürçtü!..örneğin şu “cibilliyet” sözcüğü!..kimin ağzına yakışır, kimin ağzına yakışmaz diye bir soruya doğru sürükler kişiyi!.ağzı bozuk biri isen, her ağzını açtığında, ağzına geleni sayar dökersin, karşı tarafa!.hele hele kocaman bir kentin ağzı bozuk kişilerinin yaşadığı semtinde büyümüş, oranın dilini kullanmaya meyillenmişsen; konumun ne olursa olsun ağzının terazisini dengede tutamazsın!..
nitekim tutamıyor efendim, tutamıyor!..😀
tutmamakta haklı mı; hayır!..çünkü; cibilliyeti belli bir halka “cibilliyetsiz” diyemezsiniz!..diyemeyeceğiniz sözcükleri öğrenmek mecburiyeti olduğunu öğrenmiş olmanız gerekirdi bence!..mesela , benim cibilliyetim bellidir ve ben bu halkı oluşturan bireylerden biriyim!.kaldı ki bu ülkede yaşayan seksen beş milyonun her bireyi de cibilliyetsiz değildir!..hatta, dışarıdan gelerek bizim aşımıza ekmeğimize ortak olanların da cibilliyeti vardır!..
“cibilliyetini seveyim”!..e mi!..
En ölümsüz sevgilerin
Sonsuz denen göklerin
Herşeyin bir sonu varsa
Ayrılıkların da sonu var
Bir gün çıkıp geleceksin
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta