Cevat Çeştepe Şiirleri - Şair Cevat Çeştepe

Cevat Çeştepe

gece telvedir kahve fincanı dibinde, bakılmamış fallarda saklar halleri
ya da ışık dökülmesidir yüreği kabarmış denizlere, yakamozlar misali
işte böyle gecelerin birinde canımın içi...,


diyelim ki bir davet aldık ikimiz birden, yazılmamış öykülerin birinden

Devamını Oku
Cevat Çeştepe

“o trenin bütün yolcuları sütten kesilmiş analar
ve kucağından çocuğu alınmış köylü kadınlardı
ve bir de adı ‘ben’ olan bir çocuk vardı...”

-ey tren, hasretle bekliyorum seni, ilk yolculuğumdun sen benim.
o zaman bir veda yüküm vardı, şimdi ise dinamit lokumu yüreğim,

Devamını Oku
Cevat Çeştepe

/ kehribar taşlı, sonsuz sayılı zikir tespihi gibi, çektikçe zamanı,

rüyalardan uyandırma saatini çalma sakın, ne kendine ne de bana
en hatırlanmayacak rüyalar bile, bırak saklı kalsın yastığın altında
bak, gördüğün şu uzak gezegenin mesela, giriş kapısının üstünde
bugün yazılı ya ismimizin baş harfleri, bildiğimiz bütün alfabelerde

Devamını Oku
Cevat Çeştepe

sabah şerifleriniz hayrolsun...

...

(ama hani nerede, bir ayağı kırık tahta sandalyenin dayandığı masa,
şu köşede duruyordu)

Devamını Oku
Cevat Çeştepe

“Sana; ne yazdıklarım seni anlatabilir,
ne de sen anlattıklarımdan bir şey anlayabilirsin.
Sen sadece benim, yaşadıklarımda ya da yaşayamayacaklarımda gizlisin.”

(duymadın bu sabah günaydın dediğimi, uyuyor musun)

Devamını Oku
Cevat Çeştepe

o gece ağır ve klasik roman kahramanlarına, ne kadar benziyorduk biz gene
yarı çapkın bakışlarımızın susuzluğunda, ateş dansı yapıyorduk gözlerimizle
bekliyorduk yani dün gibi sahneye fırlamasını, içimizdeki sokak dansçılarının
ve sevişmelerimizin hemen öncesinde açılış seansını, acemi aşk oyunlarının …

zamanı da öylesine sıkıyorduk işte, yağmur damlaları bile düşmüyordu yere

Devamını Oku
Cevat Çeştepe

ne çok yakışıyor bu deniz sana, uzat dudaklarını öpeyim …

zimmetimizde saklıdır ziynetimiz, dalgası makamsız ay vakitlerinde
yarına kalsın söylemediklerimiz, kayıtlara düşüldük nasılsa şiirlerde
düşün arkamızdaki kum tepelerinden, denize çağıldayan çocukları
ve onların gecelere saklı kuşlarında, kanatlarına sığdırdığı çığlıkları.

Devamını Oku
Cevat Çeştepe

istasyondan kalkan son trenin gidişiydim, bir sonbahar akşamıydım
kendi bulutlarımın yüreğimi ıslattığı, yağmur sancısı gözyaşlarıydım.

...

/şimdi çevirip başımı baksam, sabahın ilk saatlerine…/

Devamını Oku
Cevat Çeştepe

“Kapıların zillerini çalıp kaçan, komşu pencerelere taş atıp camlarını kıran biz değildik. Kedilerin kuyruğuna teneke bağlayıp, köpekleri taşlayanlar da biz değildik. Biz nedense, içimizde bilmediğimiz korkuları besleyen çocuklardık.
En masum oyunumuzun tam orta yerinde bir bomba patlarsa diye yüreğimizde. Parçalanır ve neye uğradığımızı anlayamadan geçiverirsek diye, çocukluğumuzdan öteye.”

* * * *

/biletleri karşılıklı gişelerden ve çok önceden kesilmiş, aynı yöne bir yolculuk/

Devamını Oku
Cevat Çeştepe

deli fişekler gibi fırlatıyorum gökyüzüne, yüreğimin dağlarını
doruklarında çocuklar gezsin diye, ellerinde bir somun ekmek
ve bir uçurtma uçsun mutlaka başlarının üstünde, rengarenk…
vahasız çöllerde açan çiçekleri suluyorum, sevinç çığlıklarımla
ve yüreğimdeki umutları…
bütün yarınlar için doğarken gözlerime,

Devamını Oku