Doğan her güneşin üzerine, hasretiyle perde çeken
Kanla sulanan gönül toprağıma, kahır tohumunu eken
Seni benden, beni ise bu dünyadan eden
Sen oldun be gülüm, canımın içi, can özüm
Kasvetli bir gündü, izine düştün servetin
Zamana yenildi umutların, tükendi bak şehvetin
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;