Doğa devamlı değişen resim gibi.
Ne kokusu var ne de tadı.
Seni yalnızca izliyorum İstanbul.
Tadabildiğim yalnızca hüzün.
Güneş yakıyor, rüzgâr ise yolların ziftini yalayarak esiyor saçlarımda.
Duyabildiğim korna ve fren seslerinden ibaret.
Daracık odalarda vergiye mahkûm, suçlular gibi yaşıyoruz.
-l-
'yok olmak üzere çıktığım koşuda
h e r - m o l a d a
bana su veren biridir sevgili
öpmeye / sevmeye
Devamını Oku
'yok olmak üzere çıktığım koşuda
h e r - m o l a d a
bana su veren biridir sevgili
öpmeye / sevmeye