Keşke cahil kalıp, mutlu olsaydım
Yaşlandığım yaşantımla avunsaydım
Azap her günümde, iliğimde, benliğimde
Beni vatanımda vatansız yaşatıyor
Vatanım
Dert etmeseydim
Yaşanılacak yer değil sanki bir cehennem
Gördüğüm
Duyduğum
Hisettiklerim
Bildiğim
Bilmediklerim
Sanki bir azap içinde yüzüyor,
Sanki yol ortasında sahipsiz bırakılan bir taş
Yaşayanlar da azap çekiyor, yaşamayanlarda
Yaşamayanlar ne kadar yaşıyorsa ben de onlar kadar yaşıyorum
Yaşamak değil de
Yaşama zorunluluğu olduğu için yaşıyorum
Acılarla
Çilelerle
Yaşayarak yaşlansamda
Vatanım kötü değil, yaşayan insanlar kötü
Olunmuyor arkadaş, olunmuyor
Ne cahil, ne mutlu
Hele birde güneşin eritmek istenediği sahtekârlar var ki,
İktidar olmuş, başta oturuyor
Halka burun kıvırıyor
Vatanın öksüzlüğü yıkıyor, yakıyor
Vatanı düşünenin gelmişini, geçmişini
Zaman bir hain, sinsi bir kapı aralıyor
Ve oradan bakıyor
Gördüğü
Dert edilen vatan diktatör ayağının altında
Bitmiş bir halk
Solmuş çimen
Kurumuş çorak toprak gibi ezilirken
İnsan düşünüyor ve soruyor
Nasıl cahil kalınır
Nasıl mutlu olunur
Zalim "zulüm" adlı çocuğu doğururken.....
Herşeye rağmen
Güneş tepeden vursada
Gölgemiz dik duracak
Güneşte başı dik yürüyecek
El etek öpmeden
Boyun eğmeden
Vatan yiğidinin birgůn yaşaması
Korkak zalimin hergün ŏldüğünün ispatıdır
Cahil kalınsada, mutlu olunmasada
Yol ortasındaki taş kaldırılmalı,
Vatan yaşatılmalı.....
Vatan
Vatanperverlik namına yaşatılacak
Kubilay Demirkaya
Kayıt Tarihi : 6.4.2025 19:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!