Nedir o, ömrümüzün hiç dinmeyen rüzgârı;
Ateşten bir dağın eteklerinde?
-Atlar yelelerinde taşır zamanı,
İnsanlar yüreklerinde…
-Kardeşim Haydar'a.
Nasıl yazsam şiirini senin kardeşim
Yüreğimi onulmazca inciten
Ne çok şeyimdin sen benim
Eski bir fotoğrafta yoksul gülerken
-Yola çıkan ozana.
Göğün her durağında dur
Hüznün her sokağından geç
Göğe yağan kuşların sesine kulak ver
Şiirin tutuşan yüreğini tanı
Yaktım denizlerimi
Göğe döktüm yüzümü
Ömrümü böldüm şiire
Kuşlar sürdü izimi...
Yalnızım darmadağın
Ölüm adın sevda olsun,
Sen kalleş olamazsın...
Ölüm adın canan olsun,
Sen canım alamazsın...
Canım içre duydum seni,
Şiir bir gök-
kuş-ağı altından
geç-en şairdir.
30 Ağustos 2004, Londra, İngiltere
Tutulmuştur güncesi
Ondokuz senenin
Verilmiştir hesabı
Yaşama
Kuruşu kuruşuna...
Üstelik,
Söylenmemiş bir türküdür
Yarin gözleri,
Yarin gözleri ki
İstanbul gibi...
Koşar adım bir sevdaya
Gelene bakın! ..
Gülü sarıp da yaraya
Gülene bakın! ..
I.
Sözcüklerden yel değirmenleri yapan şair
...yanardağları yüreğinde eriten şair
…..her sözü imbikten damıtan şair
……sahaflarda unutulmuş kitapların hüznü
S U R A Y İ N L E R İ
YENİ ŞİİR ve BÜLENT ÖZCAN
Bölüm: 1
Mustafa CEYLAN
SUR AYİNLERİ
I.
Sözcüklerden yel değirmenleri yapan şair
...yanardağları yüreğinde eriten şair
…..her sözü imbikten damıtan şair
……sahaflarda unutulmuş kitapların hüznü
……..ç ...