Ey sevgili...
Sen ki yüreğimin en derin sırrısın,
Zihnimin kıyısında duran son kelime hep senin adın olur.
Her gece, senin adını örterek uyur,
Her sabah, adını taşıyarak uyanır.
Bu nasıl bir çağrıdır?
Bu nasıl bir davettir?
Bir ışık olsam,
Seni ellerimle gecenin kalbinde arayıp bulurdum.
Tüm göğü karartır, âlemde yalnız seni çağırırdım.
Senin varlığın,
Sanki sonsuzluk vaadi gibi parlayan tek ışığa dönüşürdü.
Bu nasıl kudretli bir ışıktır?
Bu nasıl bir aydınlıktır?
7 Mayıs 2025 Çarşamba
Bir ateş olsam,
Yüreğimin yalnız sana yandığı bir kıvılcımdan doğardım.
Her közde yeniden sen olur, her alevde sana varırdım.
Seninle her kor, bir başka hakikate dönüşürdü.
Bu nasıl ilahi bir ateştir?
Bu nasıl bir sıcaklıktır?
Bir deniz olsam,
En derin yerimde seni saklar, suskunlukla seni beklerdim.
Dalgalarım, sana varmak için kıyılara hasretle vururdu.
Ve sen…
O derin sularda kutsal bir sırrın armağanı olurdun.
Bu nasıl sonsuz bir denizdir?
Bu nasıl bir deryadır?
Bir ömür olsam,
Yalnız seni beklemekle geçerdi zamanım.
Her anımda içimde seni büyütür, sana doğru çoğalırdım.
Ve sen bir ömrün değil, tüm varoluşun anlamına dönüşürdün.
Bu nasıl bir ömürdür,
Bu nasıl bir hakikattir,
Bu nasıl bir rüyadır?
Kayıt Tarihi : 7.5.2025 20:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!