Böylelikle, bir geceden ötekine, 
Şili topraklarına çökmüş karanlıkla 
birlik bu uzun saatte, 
dolandım kapıdan kapıya sığınmacı olarak. 
Öteki alçakgönüllü evler bütün Anayurttaki 
her bir saban izindeki eller 
bekledi benim adımlarımı. 
Geçtin binlerce kez 
sana hiç bir söz söylemeyen bu kapının önünden, 
bu boyanmamış duvarın önünden, 
kurumuş çiçekleriyle bu pencere önünden. 
Benim için gizlilikti bu: 
benim için vurdu hiddetle, 
bulunurdu kömürün bölgesinde, 
şehâdetle asitlenmiştir, 
Antartik adalar denizinin yakınındaki 
kıyı limanlarında bulunurdu, 
bulunurdu, bak dinle, belki bu 
yüksek sesli caddede, gün ortasında 
caddelerin müziği arasında, 
ya da öteki pencerelerden ayırt edilemeyen 
halk bahçesinin yanındaki 
bu pencerede, ve bekler gibi beni 
hazır bir tabak çorba 
ve masa üstündeki bir yürekle. 
Benimdi bütün kapılar, 
Söylediği şuydu herkesin: 'Benim biraderimdir O, 
gösterin ona yolunu bu yoksul evin, ' 
onca işkenceyle lekelenmiş ülkem 
buruk bir şarapüzümü-sıkacağı iken. 
Tenekeci-çırağı geldi, 
genç kız anneleri, 
hantal köylü, 
sabuncu, kibar bayan yazar, 
umutsuz yazı-dairesine 
bir böcek gibi delgiyle tutuşturulmuş 
genç adam, 
bunların hepsi geldi ve kapıları sakladı 
gizli bir işareti, bir kule gibi 
gözetlenmiş bir anahtar, 
ki çabucak girebileyim diye içeriye 
geceleri, akşamları ya da gündüzleri 
kimseyi tanımadan söyleyebilmek: 
'Birader, biliyorsun elbette kim olduğumu, 
sanıyorum beni bekliyorsun.' 
Pablo Neruda
SIĞINMACI ('El fugitivo')   / 'Canto General' 'den 
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Kayıt Tarihi : 2.11.2005 23:30:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!