Eskiden 30 Ağustosları kurtuluşun, zaferin, onurun gururun bayramı olarak kutlardık. Bu gün o da kutlayamadığımız bayramlar arasına katıldı artık. Eminim o kutlamaları özlüyor bu ulus.
İlgili bir anımla devam etmek istiyorum yazıma:
Sanırım 5-6 yıl önceydi. Afyon Kocatepe’ ye Zafer yürüyüşüne gidecektik 26 Ağustosta bir sivil toplum örgütünün düzenlediği. 25 Ağustos gecesi İzmir’ den hareket ettik. Toplam iki otobüs dolusu insan. Çoluk çocuk, tek yürek…
Gece ayazdı. Ağustos ayının sonu olmasına rağmen soğuk, içimizi donduruyordu. Otobüslerle tören alanının arası uzundu. Yaklaşık bir km. kadar yürüyüp Kocatepe’ ye ulaştık… Saatler sabahın 04.30 unu gösteriyordu. Tören alanında protokol ve halk yerini almıştı. Tören başladı. Garip şey… Doğrudan bir konuşmayla başladı tören alışılagelenin aksine. Günün anlam ve önemini anlatan bir konuşmaydı bu asker giysili rütbeli bir kişi tarafından yapılan. Çünkü program Kocatepe Üniversitesi ve Afyon’ da bulunan Tugay tarafından düzenlemişti. Şaşkın şaşkın bakındık sağa sola. Tam o sırada geceyi genç yüreklerden vakurla, onurla söylenen İstiklal Marşımız doldurdu, aynı anda herkes ayağa kalktı ve marşa katıldı var gücüyle.. Ardından, aynı gruptan bir ses, şimdi iki dakikalık saydı duruşu, Atatürk ve şehitlerimiz adına dedi… Herkes huşu içinde saygı duruşunu tamamladı. Töreni düzenleyenler önce bir panik, sonra hiçbir şey olmamış gibi törene devam ettiler. Ertesi gün Taarruz kararının alındığı karargâh olarak kullanılan binayı, Dumlupınar’ a kadar olan şehitlikleri ziyaretler program akışı içinde devam etti. Fakat bende iz bırakan en önemli anı İstiklal marşı ve saygı duruşumuzla ilgili bölüm oldu.
Demem o ki; Bizde böyle bir gençlik varken, henüz hiçbir şey bitmemiştir… Asla kuşkum yok, o gençler Atatürk' ün gençliği idi. Tek komut veya hareket bekliyorlardı. Hadi dense:
Tamamını Oku
Duygu yüklü
beğeniyle okudum
Nice 30 Ağustosları kutlamayı dileyerek, sevgiler
ANLAMLI VE NEFİSDİ YAZI ZEVKLE OKUDUM KUTLARIM DOST
Merhaba Öğretmenim,
30 Ağustos'la ilintili düşüncelerinizi okuma olanağı buldum.Teşekkürler ederim.
Gün'e değgin kroniğimi buradan paylaşmak istiyorum.
Saygı ve selamlarımla.
OTUZ AĞUSTOS VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Dostlarım,
Ulus olarak varlığımızı sürdürebilmek için emperyalizme son tokadın indirilmesi gerekiyordu. Ancak o zaman tam bağımsızlığa doğru yol alabilecektik…
30 AĞUSTOS bu büyük gereksinimden doğan bir utkunun adıdır…
Başta Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve dava arkadaşları olmak üzere o yolda yürüyen tüm şehitlerimizi ,gazilerimizi minnetle,şükranla anıyorum..
Ülkemiz çok kaotik bir süreçten geçmekte .Yurdumuzun çeşitli yerlerinde yangınlar var.30 yıldan beridir bir türlü yok edilemeyen bir iç savaş var.Her gün şehit haberleriyle yüzleşiyoruz.Etrafımız ateş çemberiyle kuşatılmış durumda.Yarın nelerin olabileceğini kestirebilmek olanaksız.Sokakta yürürken aniden ölümle yüzleşmek olası.
7 Haziran Seçimleri ile elde edilen tarihi fırsat ,muhalefet partilerinin grupçu,dar ve çıkarı önceleyen tutumlarından dolayı kaçırılmış ülkemiz yeniden bir seçim macerasına sürüklenmek zorunda kalmıştır. Oysa bu topraklar kazanılırken ‘Bir saat içinde karşı tepeye Bayrağımızı dikeceğiz’ diyerek Ata’sına söz veren ve o sözünü tutamadığı için intihar eden kahraman subayımızın intiharını,Utku’dan sonra bir alayda askerlerimize sadece şeker dağıtılabildiğini yazar tarihlerimiz.Böyle güç koşullardan geçe geçe bu günlere gelen yurdumuzun içine düşürüldüğü durumların bilinmesine karşın iktidarı sahiplenmemek büyük sorumsuzluktur. Türlü siyasi mühendisliklerle onüç yıldır iktidarda olanlara geçici de olsa yeniden hükmetme ruhsatının verilmiş olmasını anlamak olası değildir.
Umarım 1 Kasım halkımızın statükoyu bir kez daha reddettiği istençle sonuçlanır.
Ulusumuzun bu kötü gidişe ‘Dur’ demesi için belki de bu seçim son şansı olacaktır.
Yarınlara yürüyebilmek için bu kritik eşikten başarıyla geçmek zorundayız.
Ancak o başlangıçla yarınları AYDINLANMA’dan yana olarak yeniden kuracağız. Dilimizde yine özgürlük şarkıları olacak.
Nazım’ın:
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim....
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...''
Bu evrensel çağrısını durmaksızın yineleyeceğiz. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nız 93.yıldönümünü bu düşüncelerim ışığında kutluyorum.
Nice 30 AĞUSTOS'lara...
Necdet ARSLAN
neredeyse utanmasalar her şeyi silecekler atama ait ama gücleri yetmedi yetmeyecek de
Milli,manevi ve insani değerlere bağlı kaldığımız Cumhuriyet değerleri ne yazık'i son yıllarda bir hayli hırpalanmış durumda.Tabi bunu üzülerek görmekteyiz kutladığımız ulusal bayram törenlerine çocukluğumda öğrenci olarak katılıp şiir okuyan biri olarak yazınızla maziye götürdünüz tebrik ediyorum selam ve sevgilerimle.
Değerli arkadaşım yine can alıcı bir konu seçmiş . Bu anlamlı yazıyı okurken içim burkulmadı değil ama bir şey var ki hem fikiriz işte ..
Sizin gibi benim gibi ,onlarca ..yüzlerce ...binlerce ..ve hatta milyonlarca anne Atatürk sevgisini ve onun bu Cumhuriyeti hangi şartlarda kurduğunu ..kaç cephede kan döküp düşman esaretinden ve içimizde ki hainlerden temizlediğini Cumhuriyetimizin kurulduğu günden itibaren anlatır ..
Ben bunlarla büyüdüm..benim evlatlarım bunlarla büyüdü ..ve evlatlarımın evlatları da bu gerçeklerle büyüyecek ..
Ve Ülkemizin üzerine çökmeye çalışan kara bulutları onların yüreklerinde ki güneş dağıtacak..! bende sizin gibi eminim Gençlik izin vermeyecek tıpkı bizlerin izin vermediği gibi ..
Yüreğine kalemine sağlık Naime hanımcım ..içtenlikle kutluyorum sizi ve anlamlı çalışmanızı ..
Sevgilerimle
Beğeni ile okudum. teşekkür ederim. tam puanla sevgi ve saygılarımı iletiyorum. selam size.
anlamlı paylaşamınızı kutlarım dost
yüreğine sağlık güzel bir anlatım olmuş kutlarım saygılar
Bu şiir ile ilgili 26 tane yorum bulunmakta