Tıka basa hüzün doluyum bu sıralar.
Leyla ile mecnun’un, kerem ile Aslı’nın Ferhat ile Şirin’in ve hatta Tahir ile zühre’nin ayrılıklarını hissediyorum kendimde.
Yangın bende, sızı bende, acı bende.
Sonbaharda sararmış bütün yapraklar yüreğime dökülüyor.
İçim içimi yerken kendimi eritiyorum volkanik bir dağda,
Sonra zemheri soğuğu vuruyor bedenimi,
Gözlerine bırakıyorum üşüyen ellerimi,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta