bahar mührünü vurmuş leylaklar
açmış, uzansam bir kiraz dalı
içimde koşup duruyor bir maral
gelincik tarlaları çığlık çığlığa
oralardan geldim baş eğmeden
gecelerin kımıldayıp sonlandığı
ışık ışığa mor kanatlı kelebeği
küflü duvarları bilirim voltaları
suskun küflü duvarları kan sıçramış
çakıyla takvimler kazınan, günler
saatler, dakkalar-
bitmeyen zaman
ağarmış kireç oyuklarında
soluk renkli sözcükleri.
Kayıt Tarihi : 29.8.2002 04:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu mektubu senin kalbine yolluyorum
el yazısıyla değil külyazısıyla
yazıyorum ilk defa güzel adını
kardeşim benim külkardeşim
ancak bir rüzgâr postası taşır bu zarfı
bu uzun gecenin, yanık havalarında
Puldan hafiftin, kâğıttan ince, mektuptan tez
bu senin yazınmış meğer külünden ağır
temmuz yandı, şiir yandı, dil yandı
külün daha uzun sürecekmiş anılarından
mektup yanar, zarf yanar, pul yanar bundan
annem gibi kızıl gül yanar bundan.
Haydar Ergülen
Bir tarafta tüm güzelliğiyle akıp giden zaman, bir tarafta geçmek bilmeyen dakikalar....Bir tarafta çığlık çığlığa gelincik tarlaları, diğer tarafta ağarmış kireç oyuklarında soluk renkli sözcükler....
Çok güzel bir kıyaslama..Hüzün içinde okuduğum bir şiir..Yürekli şairimize Allah'tan rahmet diliyor, saygıyla anıyorum.
TÜM YORUMLAR (21)