Bir kadın, ihanet batağının ortasında, yazgısı belli
Yazarı bildik, senaryo değişmeyen bahaneler kurgusu
Oyuncular değişen, bir de filmin adı, sahne benzeri
Kuzu postunda bir kurt, ağlamak silahı, kader yolcusu
Umutları yıllar önce bitirilmiş, korkuları vardı
Kolay mı yılların acısını söküp atmak, zor olmalı
Hayallerine ket vuran endişelerinden hain yaftası
Acıyor insan bakışlarındaki izlerin karışık olgusu
Az mı, yıllar öncesinin hikayesi var eziyetle tanışması
Bir kadın ihanetine ağlıyor yürek dolusu kanla
İdam fermanı imzalamış korkuları bir çakalla
Belki içinden gelmiyor ihaneti, yaşamlar dolusu
Kaos, korku, geçmişin karanlık eğreti hoyrat duruşu
Bilinmez ki orada başladı belki sevmeyi unutması
Baraka misali yıkıldı yıkılacak, anlar zamanla
Geç olsa da derin yara misali anlar var oluşu
Kalmamış ar haya, her şeyi mübah bellemiş
Doğruları eğrileri bile kalmamış, hiç bilmemiş
Yolu uzatmaya çalışan azap dolu bakışları
İhanet akıyor, kin akıyor gözlerinden umutsuzca
Yorgunluk var, yılgınlık var bitmiş ve tükenmiş
Derin çizgiler anlatıyor kalpsiz olduğunu, ak saçları
Neden sonra anlıyor, geç kalmışlığın acısıyla
Yasaklanmış, men edilmişlikler var, sapkınlıklar
Duymuyor bir ses, engelliyor alışmışlıkları
Otuz sene, dile kolay! Lanetler dolusu yaşanmışlıklar
Hala yaşıyor korkuları, unutamıyor zehir yaşamları
Diz boyu bahaneleri var, yalanları aşikar, zavallılıklar
Esaret bu, biliyor özgürlüğün bedeli kaldırmıyor ağırlığı
Geçmişinden hapsolmuş, geleceği hiçlik ve yokluklar
Ben bir hain kadın tanıdım, utanç dolusu ızdıraplar
Yüz kalmamış, astar yırtılmış ihanet mahkumu yaşamlar
Bir gün hesap soracak, bilmezler, yürekli sevdalılar.
15,03,2013 ANKARA
Ali BektaşKayıt Tarihi : 23.8.2013 22:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!