Gözlerine baktığı ilk anda avuçlamıştı göz bebeklerinde yanıp sönen kırmızı noktayı. Belli ki sonu yakındı. Ömrün son demlerini keyiflendirmeyi istedi. Dudak kenarlarındaki davetkâr gülümseyişle elini uzattı.
-Sevindim geldiğine
Adam daha da geniş bir gülümseyişle 'ben de… ben de' dedi.
-Ne zamandır bekliyorsun beni?
-Yaklaşık 2 aydır.
İkisinin de gözleri aynı sıcak davetle birbirini çekiyordu. Bir gebe susku bulutu aralarında duruyordu. İlk önce adam üfledi. Elini uzatıp kadının elini tuttu. Hafifçe sıkarak kendine çekti.
-Hadi gel…
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda