Bilsen Ne kadar Zor Olacak

Şehir güneşsiz bir ışıkla aydınlanacak
Kapının önünde yazdan kalma
Birkaç tozlu yaprak
Kararsızca gezinecek
Sen balkonda uzaklara bakarak
İkindi kahveni içerken
Bilsen ne kadar zor olacak
Senden uzakta ölüm

Dağlara koşacak ayaklarım
Irmaklarda gözlerim yıkanacak
Bir yorgun zamanın dizlerinde
Seni yazacağim kimsesiz duvarlara
Takvimlerden bir yaprak koparilacak
Bilsen ne kadar zor olacak
Senden uzakta ölüm

Şarkılar mola verecek seyrine
Sabaya yönelecek rüzgâr ve ney
İkindi sessizliğinde bir yorgunluk
Çökecek aynalara
Sen beste kokan saçlarını tararken
Bilsen ne kadar zor olacak
Senden uzakta ölüm

Issız ada sahillerine koşacak göçmen kuşlar
Yüreklerimizi söküp kopararak yerlerinden
Yalnız bizim ayak izlerimiz gezinirken sahilde
Gökyüzünü tarayacak gözlerin
Doğudan bir yıldız eğilip avuçlarını öpecek
Ve sonra bir daha geri donmeyecek
Çoban ateşlerine can verirken tebessümün
Bilsen ne kadar zor olacak
Senden uzakta ölüm

Gül yapraklarına sarılmış bir sevda
Yazılmamış mısraların dilinde anılacak
Baldıran kıvamında bir özlemin ardından
Baldıran kıvamında bir haber yayılacak
Şamdanımda son mumum tükenirken
Sen kuşlardan duyacaksın haberi
Pencerende yağan kara bakarken
Dilinde başı dumanlı yayla türküleri
Bilsen ne kadar zor olacak
Senden uzakta ölüm

(22 Şubat 2001/Üsküp)