Esen rüzgarı,berrak suyu,
Geceleri ışıl ışıl parlayan yıldızları,
Tüm kainatı ısıtan ve aydınlatan Güneşi,
Görmezden geliyor.
Gülüşleri,koklayışları,
duyuşları,dokunuşları,tatları,
Allahın yarattıkları içindeki
en değerli varlığı,
dişilerdir ki!
Onlara doğmanın yanında,
doğurmayı da bahşetmiştir.
Gerçek mucize değilmidir ki,
Derler ki,
Ne kadar çok hüküm verirsen,
o kadar az seversin.
Artık, sevgi sözcüğüne yabancıyım.
Derler ki,
İnsan bir şey başarmak istiyorsa,
Defalarca söz verdi kendine,
Kanmayacaktı o varlığın güzel yüzüne,
Ama yine yenik düştü aklı yüreğine.
Benliğini yitirmişcesine,
bir ordan bir oraya
savruldu varlığın rüzgarıyla
Kalabalıklar içinde yalnız kalmışsın,
Haykırırsın içindeki yalnızlığı....
Herşey üzerine üzerine gelir
ha babam de babam boğuşursun yalnızlığınla,
Mübarek dersin:Herşey aleyhimde gelişir,
lehime bir hayır işlenmez.
Tutkular vardı bir zamanlar,
Aşka dair bulgular vardı sende yaşanan.
Raks ederdik bu devri alemde kadere nispet,
Irgalamazdı kimseyi deli dolu yüreğimiz,
Kaptırmıştık kendimizi yüreğimizin sesine.
Mevsimlerden Sonbahar,
Günlerden bir pazar sabahı,
Ellerim ceplerimde amaçsızca yürüyorum,
gürültüden yoksun boş bir sokakta.
ansızın ayaklarım bir parka götürüyor beni,
Gözlerim tahta banka oturmuş,
Elindeki resmi yırtıp atmadan önce
Son bir kez daha düşün,
geçmişinde yaşadıklarını.
Biliyorum, İnsanın güzel yapıcı anları kadar
derin yıkıcı anlarıda olmakta.
Ama insan, yüreğine heyecan katan anları
Aşk dört mevsim gibidir.
İşte ben şu an ilkbahardaki aşkı yaşıyorum.
Her bir yandan yükselen kuş cıvıltıları,
Tabiat ananın o muhteşem dirilişi,
canlı yüreğin çarpıntısı,
heyecandan vücudun bol adrenalin salgılaması,
Sizde merhamet yok mu?
Yürekleriniz sert kayalara dönmüş,
Bakışlarınız vahşi hayvanlar gibi,
Savurduğunuz kelimeler,
binlerce yüreği yakıp yıkmakta.
Eskiler bir karıncayı bile



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!