Mutluluğun kanadına takılır düş kırıklığı
Emanet alınıp, hıyanete uğrarsa tebessümler.
Hiçliklerin, hayallerden merhamet dilendiği gecede
Terk etmeleri sırtından bıçaklayalım.
Aşkın parmaklıkları ardına atsınlar bizi,
Pişmanlıkları, kahkahalarla uğurlayalım.
Sevgisizlik bir insanı bu denli değiştirebilir mi?
Hunharca bir gidiş kasırgalar yaratabilir mi yürekte?
Yerden kaldıramadım gidişinle alçalan varlığımı.
Hiç aklıma gelmezdi benliğimi kaybedeceğim.
Ah bayım! O kadar küçülmüşüm ki hayatına sığınmak için.
Bir yerde bulsam kendi yüzüme tüküreceğim.
Kentimin kapılarını hiç aralamamış olsaydın keşke,
O zaman rüzgâr bu kadar keskin esmezdi belki,
Belki, gökyüzü sen gibi bakmazdı o zaman.
Kentimin kapılarını hiç aralamamış olsaydın keşke,
O zaman rüzgâr bu kadar keskin esmezdi belki,
Belki, gökyüzü sen gibi bakmazdı o zaman.
lmek ilmek yaşadığım aşkın,
İplik iplik sökülen acılarından
Hiçbir yalnızlığıma yama yapamadım.
Üzüntülerin boy gösterdiği aşklara inat
Masumca avuçlarıma bağışlamıştı
Masallara bile fazla gelecek mutluluğu.
Ürperirdi kirpiklerim,
Gözlerini gözlerime ne zaman kenetlemeye kalksa.
Ümitler yeşerirdi gamzelerimde
Gelişinin bitireceğini sanıyorsan yokluğunun sancısını,
Gelme!
Zaten küf tuttu kapanmak bilmeyen yaram,
Dokunmadığım sürece yakmıyor canımı.
Ben bütün acıları tek başıma çekmişsem,
Yalnızlık yüzünden kalbimi yerden kaldıramadıysam,
Eline vur ekmeğini al, tavrına maruz kalmış toplumun
Devletine olan kızgınlığıyla kapımı tıklatıyor bekleyişler.
Masumca diz çöküp yaslanıyorum kapı ardına,
Evde yokmuş gibi yapıyorum
Çünkü biliyorum.
Kapı aralığından bile sızacak olsa duygular,
Senden sonra çok şey öğrendim.
Yalnızlılar bile kalabalıklaştı.
Ah! O kadar cahilmişim ki,
Mesela ben,
Gözlerindeki denizden dolayı sadece senin gözyaşın tuzlu sanırdım.
Oysa herkesinki öyleymiş,
Sendin kalbimin fay hatları,
Ve gidişin büyük deprem yarattı.
Gelme şimdi,
Bu aşktan geriye sadece enkaz kaldı…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!