Gözlerin yetimhane sessizliğindeydi sevgilim,
Bu yüzden sığınmak için aceleciydim.
Ah! Öylesine kimsesizdim
Ben seni en çokta kimsem olman için sevmiştim.
Sen beni incitecek en son kişi bile değildin
Şiirlerimin satır aralarından sızan özneydin
“Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin” derler ya;
‘Anne’ değil ‘babana’.
O zaman bile erkeklerin güvenilmezliği vurgulanır aslında.
Bu acının büyüklüğünü ödeyebilecek kadar güçlü değil yüreğim.
Mutluluklarımı al,
Ama ne olur umutlarımı haczetme.
Gözlerinin rengi mürekkebime damladığından beri
Haliyle hep mavidir yazdıklarım…
Hani şairim ya ben,
Bir delinin gömleğini parçaladığı gibi parçalıyorum edebiyatı kâğıt üzerinde.
Düşüncemden düşenler, kalbimden kaleme damlıyor ya,
Sen ansızın gözbebeklerini değdiriyorsun gözlerime.
O an gel desen geleceğim,
Özdemir’i gömeceğim şiirlere,
Gül dallarının dikenlerinden arınmış güzelliği!
Ürperen tüylerime serinlik katan nefesinle,
Layığını bulduralım aşkın, yüreğe biçilmiş halline.
Şehvete bulayıp güzellikleri
Acıları ayrılıklara bağışlayarak,
Hoyratlarda matem telaşını arayalım.
Öyle bir gel ki,
Mermer zemin üstünde kavis çizerek ayak izlerin,
Şeytana bağışlanmış acelenin huzuruyla.
Koşar adım,
Boynun da hissederek nabzın kuvvetini.
Öyle bir gel ki,
Gurur mu? Aşk mı?
Sorusuna gurur der oldum son günlerde
Önceden vazgeçmezdim aşkımdan
Şimdi anlıyorum, desene
İnsan kaybettiğini seçiyormuş
Meğerse!
Bir daha asla böyle sevilmeyeceğini biliyordun
Bile bile gidiyordun.
Aklım kaçamak yapıyordu adımlarının sığlında.
Sözlükler gitmek eyleminin anlamlarını yakıyordu.
Gece is kokularına bürünüyordu.
Biliyordun
Masumiyetin acıları gözyaşı saflığında sildiği.
Eti tırnaktan hiçbir ayrılığın koparamadığı,
Lakin ihanetlerin kapısında sabahladığı bir aşktı.
Tarihe sığmayacak sevgiler
İncinmeden, eksilmeden heyecanını yitiriyordu.
Milat sanılan aşk
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!