1)  
nasıl unuttuğun değil,
“kim”i unuttuğun önemli
kaç adım atabildiğin geride bıraktıklarından
kaç restorasyon
kaç inşaat
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Ayşenur Hanım'ın dediklerine eklenecek bir şey yok.sizi izli-yorum:)
Bu şiir buram buram, tasavvuftaki 'öğrenmek için her şeye gülümseyerek bakma' hissiyatını aktarıyor bana...
Yoksa Elif Şebnem Akal,benim sevdiğim bayıldığım şairim: 'yaşamak, bütün yaşadıklarından arınarak
ölmekle mümkün ' diye yazmaya başlayarak acaba 'incindiği her şeye suçlamadan bakma' tarafına mı geçti hayatın?
......................................................................
.
'onlar ki sana yine de çok iyi öğrettiler
yalnızlığın en can alıcı günü bile, “düğün” CÜMLESİNDE, duyduğu acıyla kül olmaktan vaz geçmiş, yaşamına kattığı bilgelik olarak kabul etmeye niyetlenmiş bir şair kadın var...
Yunus Emre'nin Tanrı aşkı için yanmaktan duyduğu ateşin içini soğuttuğunu aktardığı anlam gibi...
..................
Hepimiz yaşadıklarımız kadar varız!
İncinmiş,sevinmiş,galip yahut mağlup!
Ne fark eder ki sona ne kadar yaklaştığını asla bilemediğin miniminnacık bir ömür içinde?
Şiir ne hoş..
Çok yaşa,iyi yaşa ...dilerim
Dokunsan...... cinsindendim bugün... bu da dokundu. Tebrikler. Sevgilerimi yolluyorum.
KELİMELER YÜKLENMİŞ DUYGULARI.
KAYALARI DÖĞEN DALGALAR GİBİ ZAMANSIZ VE SERT VURMUŞ RÜZGAR OMUZLARIMIZA.
VE ANLAMINI YİTİRMİŞ HER ŞEY.
ÖMÜR TÜKENMİŞ NEFES YORULMUŞ.
YANİ DOSTUM Bİ RUH KALMIŞ ONUDA YALNIZLIK KUŞATMIŞ.......YÜREĞİNİZE SAĞLIK ŞİİRİNİZİN BENİM KELİMELERİMLE İFADESİ BÖYLE UMARIM BEĞENİRSİNİZ.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta