Duraktayım bekliyorum
Mutluluk otobüsünü bekliyorum
Ara sıra nerede kaldı diye yokluyorum
Haber bir türlü gelmiyor, ben yinede
Bekliyorum
Aşk öyküsüne şu şekilde grizgah oldu;
Geceleri şiir alışkanlığınız nereden geliyor?
Ey ihtişamlı sevda dedim.
Kimisine güneş ışıksız kasabadır,
Kimisine ise karanlık ışık panayırıdır.
Aydınlıktan nefret edenler güneşe söverler.
Müzayede de pazarlarsan onurlu bir ömürü,
karşılığında alırsın bir çuval kömürü
silkelen uyan gafletin uykusundan bu açık beyan sömürü,
çoçukların yedi mi kömürü?
Bu sadece bir bölümü
İster taşra
ister kasaba
ister mezra
deyin adına
üstleri tezek kokan köylü halkımı kimsecikler görmez,
Saatteki akrep,
zehridir koçyiğitlere gayrı.
Yelkovan geçirmez,
kıymık kadar bir anını ondan ayrı gayrı.
Saat, kuytu gecenin ikisidir güzelim…
Çalsın İsrafil üflemeli çalgısını
Vuku bulup oynasın melunlar müzikali azap raksını.
Gûlen hewşa min dizîne
cîhen we nêyartî çandine
çand û hûnera mirine.
Devlet bana karışınca,
Ben de ne edem, suça karıştım.
Çetrefilli oldu, haberdarım;
Ama ne edem, rehmet etmiyor mihmandarım.
Çilekeş boynum bükük
Ömrüm tebessümün paltosundan sökük
Viraneyim ah ne edeyim bilmezim
Garibim, çevreler haşin, kah orada kah burada beni bulur, aşinadır haşin mahzun masum yüreğime
Arar arar
Yarama derman bulamam
Sen bir ara kanım, şanım, zanım
Sen beni bırak
Ben ırak, sen duygularımın Saddam'ı
Yıpratırsın adamı
Senin dikkatin siyasete dadandı
O yüzden böyle zıbardın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!