TEVRİYE
Gül/düm
Katıla katıla soldum
Batınca dikenerim
Gülemez oldum.
Ne yaptığını bilmeyen
Üç parça halindeyim
Bakışlarım çakılı
Gönlüm firarda
Arzularım kararsız
Üçüncü mezar taşımız oldu bugün
En küçük kardeşim devrildi toprağa
Her mezar taşı sol yanımızı vururdu
Bu kez sol yanımız koptu
Bir kahve içimlikmiş sevgimiz
İçtik...
Mavri bir tat kaldı geriye
Kahve lezzetliydi
Berisine dizdik güzellikleri
( Deneme)
2001 Yılında bir anadolu lisesinde çalışıyorum. Hepiniz lise hayatınızdan hatırlarsınız. Özellikle 2. yarı yıllarda mezuniyet telaşı başlar; son sınıf öğrencileri başka bir havaya girerler.Giydikleri gömlekler yazılarla dolar.Andaçtaki sayfalarına bir -iki cümlelik yazı yazılması için öğrenciler sevdikleri öğretmenleri sıkıştırmaya başlarlar. Söylemesi ayıp sevilen edebiyat öğretmenlerinden biri olduğum için
bu anlamdaki yüzü aşkın talebi karşılayabilmek için hepsinin yüreğine dokunacak daha kapsayıcı bir yazı yazmak geldi aklıma. İşte bu yazıyı sizinle paylaşmak arzusundayım. Yazım şöyle:
'' 'Türkiye'den İnsan Manzaraları, kavramı, sanırım en çok okulumuz son sınıf oğrencilerine yakışırdı.Birbirinden farklı değişik renk ve biçimde birçok psişik yapının bazen uyumu; bazen uyumsuzluğunun görsel göstergesi onlar.
Bilgin bir bulut
Her an dökülmeye hazır
Ve dökülüyorsun gelince vakit
Boy boy yeşeriyoruz
Umut umut büyüyoruz
Yaz,üşüyor bu akşam
Bu gün
Donuyor gece
İçimdeki buzdan hüzünlerim
Dağılmış sanki
Aşk dönencesinde
Akrep burcundayım
Akrebin biri soktu beni
Zehri dolaşıyor yüreğimde
Sinemde günbatımı kızıllığı
Yağmurlu bir rüzgar sonrası
Güneş var saçlarında kadının
Deniz kıyısında sevgiliyle el ele
Yaşanan tüm günlerin sıcaklığı
İkisinin de yüreğinde
Gidiyor sevgili.....




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!