ilk gördüğümde yaprakta uyuyordu
düşmekle tutunmak arası
su içecekken şırıl yağmurdan
beklemek kadar sonsuz
dudağımın kenarına oturup beni seyretti
renksiz harfler dökülüyordu renkli kâğıtlara
çocukluk bir evdir:
perili
çocukluk bir evdir:
karanlık
çocukluk bir evdir:
tekinsiz
bütün savaşlardan yenik çıktık ve yorgun
yolculuk gibi sürdürdük ömrü: günden geceye
bir sarmaşığa sarılıp kaldık sonunda: tutkun
yangınına su taşıdığımız gergin üçgenler
Ayrı olmak;
kırmızışarabın kesmesi gecenin soğuğunu
ayrı olmak:
sonsuz çölde ilk adımı koşunun
çocukluğumdan uçurduğum tarlakuşunun
kanat çırpması loşluklarda
yerin üzgünlükle kırışan yüzündeyiz
unuttuk ihtiraslı bükülüşünü dudakların
dışına düştük ırmakların: kurak ve ayaz
ince çizgiler çektik kentlerle mağaralara:
kül kokusu
haritadaki adımlarıma karışıyor
batık gemilerin hepsinde
ulaşılmaz hazineler oluyor
uzak adalarla birlikte




-
Kaan Oğuzcan
Tüm YorumlarYeni yüzyılda, Türk şiirinin önemli isimlerinden biri olarak görülebilir. Hem Hileli Anılar Terazisi kitabında hem de Uzak Zamana Övgü kitabında (ikisi de Can Yay.) bunun örneklerini verdi okuyucuya. Ayrıca, Budala dergisinde yayınladığı Soylu Yenilikçi Şiir manifestosuyla da şiir birikimini okuyuc ...