Aşk vadisinin kurbanıyız biz
Bıçak her daim boğazımızda
İbrahimler, Ahmetler, Mehmetler bizi kurban ettiler.
Bizim için inmedi bir kara koç
Taşı kesmedi İbrahim'in vurduğu bıçak
Ud çalardı annem
Kanun bir köşede sırasını beklerdi
Safiye ayla şarkıları yükselirdi bahçe duvarından
Söyle sevgili diye şakırdı annem
Ve zeki müren henüz ölmemişti
Ve annnem de ölmemişti henüz
Döndürsene başını bir kez olsun benden yana
Baksana gözlerime derin derin
Gör bak nicelerini gömmüş sana gelmişim
Sana gelmiş ömrüne sığınmışım
Dilim lal, mecaz değil teşbih değil
Sende dillerimi çözmeye gelmişim.
Gözyaşının da bir izi var
Hani damla damla süzülürken yanakta,
Derin derin oyuklar bırakırya yürekte.
Hani ağlarsın da duymazya kimse sesini
Susarsın sonra, büyürsün, acılaşırsın, acılanırsın
Baktığın yerde değilim
Olduğum yere bakmıyorsun
Damarlarımdan sen akıyorsun
Gözlerimden sen bakıyorsun
Gözlerini çevirip
Seni bakan bu gözleri görmüyorsun.
Ödün vermedik ahdımızdan
Namusluya küfür ettirmedik ardımızdan
Öldük bin defa
Öldük ama uslanmadık
Puşta ettiğimiz küfürdür
Küfrü hak edene iltifattır ödüldür.
Yoruldum nefes alıp vermekten
Seni soluyup sensizliği üflemekten
Gülüşümde yatan hüzünleri
Avucumdaki dikenleri
Ayağımdaki prangaları
Gözlerinde görmemekten...
Merhaba Bahar hanım.
Yazdığınız duygu yüklü, okunması oldukca hoş güzel şiirlerinize verdiğiniz emekleriniz hiç tükenmesin, ilhamınız daim olsun..Başarılarınızın devamını diliyorum..
Selamlar..saygılar..