Babamı görün mü?
Dünyanın yükünü omuzlarında taşırken,
gözlerinde binlerce gece yarısı saklarken,
kimselere açamadığı yaralarını saklarken…
Babamdı,
ama bazen bir yabancıydı evimizde,
sessiz, dimdik, yorulmaz bir duvar gibi,
dokunulmaz, anlayılmaz.
O gittiğinde,
evin içinde rüzgâr gibi esen bir sessizlik kaldı.
Ne “gel” dedi ne “kal” dedi,
sadece bir boşluk bıraktı
ve o boşluk, her gece beni boğar oldu.
Babamı görün mü?
Yorgun ayak izlerini arayın toprakta,
her adımıyla bir hikaye yazdı,
ama hiç anlatmadı.
Belki de acı, kelimelerden sakınırdı.
O yok artık,
ama hâlâ o karanlık odada
gözüm onun siluetini arıyor.
Kelimeler suskun, zaman donuk,
ve ben hep yarım kaldım,
babamın bıraktığı o büyük suskunlukta.
Biliyor musun,
babamın sesi yok artık kulaklarımda,
ama nefesi var hâlâ omzumda.
Bir yük gibi ağır, bir hatıra gibi canlı.
Ve ben,
o yükü taşırken büyüdüm,
o sessizlikte kendi sesimi aradım.
Babamı görün mü?
Eğer görürsen,
söyle ona —
burada,
bu kırık dünyada,
ona ihtiyaç var hâlâ.
Rüstem Badıllı 3
Kayıt Tarihi : 28.5.2025 02:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!