Gece olunca
Yıldızların çizdiği bir düştün
Gölgesi sulara nakşeden
Yıllarca geçirdiğin günlerin
İpliğini eğirdin defalarca
Yeşeren ağaç dalında,
Açan tomurcuktu sevdamız.
Öyle masum.
Kıraç topraktı,
Büyüdüğümüz yer, aşkımızla suladığımız.
Ah yâr
Sabahın kuşluk vakitlerine uyanışım
Akşamları akşam edenim
Hayatı yaşanılır kılan gülüşlerinin karşısında
Sana teslim olmuştur bu yürek
Seni çizdiğim resimlerden taşıp
Şiirlerime düşmene ne demeli
Hani yoktun hani bitmiştin
Diye s/ayıklayıp dururken
Sen benim için,
Yazmaya çalıştığım, bir türlü sonlandıramadığım
Virgülümsün,
Bunca yaşadıklarımızı nerelere sakladın?
Yüreğinin hangi köşesine gömdün, gizledin.
Hangi yağmurlarda yıkadın gözyaşlarını,
Hangi rüzgar dağıttı saçlarını,
Ve hangi güneş kuruttu içindeki sevda ateşini...
Bir şiir nasıl zor doğuyorsa
Aşkta öyle kolay ölüyor
Şiir şairin gözyaşlarıdır
Mendil tutan sevgililere sunulan
Avuç içlerine sıcaklığı değmişken
dile gelsin gözlerin
en güzel şarkıları söylesin
bu suskunluk
bizi bizden eden bu yoksunluk
şarkılarda tükensin
ay ışığı düş(müş) tü saçlarına,
vaktinde, bir gece yarısı.
ıslak dudakların dile gelir,
en güzel şarkıları söylerdi...
bedeninde gizli, o titreyen melodi
Ne zaman bir şiire düşsem
Pencerelere düşer akşam ışığı
İçimde onulmaz yaralar sarılır
Teni siyaha çalan kadınlar
Beyaz kayıkları yolcu eder
Yalnızlık kendi içinde karılır




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!