Ayşegül Tezcan Şiirleri - Şair Ayşegül T ...

Ayşegül Tezcan

Çalkantılı bir denizdi düşlerim… Avuçlarımda acıtan bir sevdanın sureti kanamaktaydı. Sen yoktun. Mutluluklarım hasret meydanlarına yığılarak yakılmış; hüzün tablolarıma, talihsiz hayat sergileri açılmış kimsenin gelmediği… Kendimle söyleşiyor gizli kapaklı ruh hallerimin acı telaşı. Bir de rüzgar kulaklarımda sürekli konuşuyor. Ne dediğini anlamıyorum, çok mutsuzum. Gecelere saplanmış kirpiklerimin uyku haritası komada. Zifir karanlıklarında gecenin duvarına attığım sancılı çentikler yeter artık sevgili. Gözlerim açık uyumaktan kurtulmak istiyorum.

Geceler göçerken üzerime “gülüm, gülüm” diye kazı adımı sessizliğe…

Gerçeklerden uzaklaşmış ayrıntılarımla arınıyorum kederlerden, her nefesin hayata ilmeğim… Sen geldin. Cansız bir güneşte yüzüm solgunken, mahzun gözlerimde cenneti nasıl gördü gözlerin sevgili? Her gün yineledin mutluluklarımı, imgelerin altını çizdin, yeniden tanımladın hayatı. Kendinle tamamladın. Saçımın her telinde atarken yüreğim, adım adım yürüdüm ateşe. Yanmayı aklıma getirmedim. Her adımda damla damla duyumsadım dimağımda sevdayı. Bütün hayatım arkamda kalırken, yağmur yağdı korkularımı bastırdı. Bir atın yelesinden, yalın bir şiirin güzelliğinden, uzak bir yıldızdan geliyorum sana doğru. Elinden tutmuşken mavi bir kasırganın, gökyüzüne basmışken gece mührümü, bakışların ateş olur yakarım kendimi yar, gitme!

Devamını Oku
Ayşegül Tezcan

Her solukta ciğerimi yakıyor sensizlik. Issız, tanıdık bir karanlıkta sıkışıp kaldım, kurtar beni. Acımasız günler dolanırken boğazıma, bana kaldı suskun hüzünler. Gecenin gölgesinde kamaşırken içim soğuk güz nefeslerini attım dudaklarımdan. Rüzgarına sokulurken usulca, daha da derine saplandın yar. Çift kapılı bir yalnızlıkken yaşanan, kapalı pencerelerden sızdı aydınlığın. Ateş bastı her yanımı. Gözlerimi diktim yıldızlara, söktüm korkularını yüreğinden. Yoklukta yankılanırken sesim, hüzün gözlerim sana emanet. Hayatın özünü usulca bıraktım kirpiklerinin arasına, aydınlığın olsun yar.

Aşkın zehirinde
Dalga dalga güz’düm
Lakin,
Hüzünler,

Devamını Oku
Ayşegül Tezcan

Solgun bir gece devriliyor sevdaya mağlup yüreğime. Yorgunum elbet, mavi toprak kokusunda her gece ölmek zor… Dönüşsüz gitmelerini yağmura, çamura, geceye gizlemek ah... Şimdi kim tutabilir ki bulut bulut üzerime yürüyen bakışlarının uzaklığını... İçimde çağlayan sesin özlemine kim set kurabilir ki… Yüreğim bir bir çoğalan gecekondu hüzünler barındırıyor. Hepsi ne kadar hevesli deli gönlümün kaygan topraklarına.

Her saat başı, acıyla çoğalan zaman en büyük düşmanım olurken; akreple yelkovanın her öpüşmesi düşlerimi kanatır, sevdayı anımsatır acımasızca. Eskimeyen şarkılar dolarım dilime, her notada hayal kırıklıklarım vurur yüzüme. Kıpırtılı duygular, yaşanmamış an’lar küser özüme. Hüzün işlemeli göğsümün sol yanına çöreklenir, yokluğun acısı… Öyle bir boşluk ki, sevgi dolu gülleriyle nice kafileler gelse ahh dolmuyor. Hadi yüreğim çalış diyorum umut üret bugüne yetecek kadar, yarına Allah kerim.

Kızıyorum kendime, gözlerindeki “ben” kokan sıradanlığıma…
En taze cümlelerin söylenmeden eskiyişine…

Devamını Oku
Ayşegül Tezcan

Gözlerime gözyaşım kadar yakınken hesap sormalıydı benden yokluğun. “Nerelerdeydin deli kızım benim” demeliydi. Umudun verdiği güçle adsız günlerin sonunda dudaklarımın ucundaki gülüşe dokunmalıydı varlığın. Gözlerimi gül kokulu düşlere açtığımda, sonsuzluğu içimizi ürperten bir okyanusun ortasında bulmalıydık birbirimizi… Bana göre koyu karanlık, sana göre deli mavi…

Ne yıldızlar var şimdi, ne de kokumu getiren rüzgar; her şey öylesine uzak artık… Kavuşmalar yok toprak kokan yağmurlarda… İklimlere meydan okuyan yangınları yok yüreklerimizin… Yok “kal” diyen dudakların… Sonu gelmeyen gecelerime dalıp kanayan sızılarıma sarılıyorum şimdi. Dipsiz bir yalnızlığa el verip şarkılardan dinliyorum unutulmuş yıldızların birikmiş hicranını. Bakışlarının uzak uçlarında yürek atıyor hüzünlerim. Bilirim dokunabildiğim yürekler kadar kalır izim…

Ey yar sanadır arz-ı halim.

Devamını Oku
Ayşegül Tezcan

İsmiyle hitap etmedim hiç… Can’dı bedenimde… Hep özlenen canandım, ben de bilirdim az kalmıştı vuslata. Ne umutlarımız vardı hayallerimiz yarına dair. Hain bir pusuda şehit oldu düşlerimiz. Verdiğin son nefes ciğerime saplandı. Her zamankinden erken geldi hazan, sardı üşümüşlüğüm yorgun bedenimi.

Bir anne hatırlıyorum feryatlar içinde elbiselerine sarılmış. Gözlerin gibi yeşil pantolonun, ceketin öyle mahzun, sen yoksun. Kokluyor, kokluyor anne yüreği var gücüyle haykırıyor. Oğlum, oğlum… Bense susuyorum, içimden geçen sözler ağzımı yakarken kokunu duyuyorum uzaktan, annenin elinden almak istiyorum son giydiğin kıyafetlerini. Ben de sarmak istiyorum, yapamıyorum.

Üşüdüm…
Yıkıldım…

Devamını Oku
Ayşegül Tezcan

Tam zamanı kahreden uzun vadeli suskuların
Rüzgarın anlattığı başı dumanlı tutkularınla
Sımsıkı sar hüzünlerimi bir ikindi üşümesinde
Yüreğim sabır taşıyken tut ellerini yokluğumun
Yaralarıma dudaklarının vuslatını sür tütün tadında

Devamını Oku
Ayşegül Tezcan





Hüznün elleri yine ellerimde
Sevdanın gölgesi sürgün, bir hayal şehrine

Devamını Oku
Ayşegül Tezcan





Simsiyah sayfalar göğsümde
Sokaklar alabildiğine ıssız

Devamını Oku
Ayşegül Tezcan



Yine yeniliyorum hayata… Cansız güneş, solgun gökyüzü kaybolmanın arifesinde… Parmaklarımın arasından kayıp giden bir cumartesi gününde doğruları zorlayan sözcüklerimden de vazgeçtim. Bir oyun parkında “günaydın” derken çocukluğum bu günü yazmaktan vazgeçtim. Hem ne işim vardı burada benim.

Çocukluğumun elinden tutup geçmişe geldim…

Devamını Oku
Ayşegül Tezcan

Meltemler eser ansızın
Kokun gelir, genzimi yakar
Kan boşalır gözlerimden
Kaç yıl oldu bilmiyorum
Son bahardı.
Suskun bir sevda ile

Devamını Oku