Kim değdi yüreğine böyle pervasız,
Gözlerinde gördüğüm pus, o umutsuz perde,
Söyle kim,
Bu haddini bilmez vefasız...
Senin için dünyalar yaratırım ya,
Elim elimde, yüreğim elimde, incilerim elimde kaldı.
Aşkım içimde, öfkem içimde, umutlarım içimde kaldı.
Söze dökülenler bana kalırsa hiç, sana kalırsa haddini aştı,
Uğruna göze aldığım, aştığım her zorluk, seni benden geri aldı.
Hayat yeni başlıyor sanki,
İliklerde yaşanıyor her hüzün,
Ne sır kaldı ne gizem geçmişten gelen,
Herşey bir aynada yakaladı aksini.
Dostlar, dostlukcuklar paslı dişlerini geçirdi etime,
Hoyrat bir el dokundu bir yüreğe,
Esip deşip geçti gitti umarsız,
Güleç bir göz yalazladı yılları,
Sebatsız, zamansız.
Önce kaygılarım vardı,
Kaygılarım kabus oldu,
Ne desem ki sana sevgili kader,
Şimdi kabuslarım gerçeğim oldu.
Nerelerdeydin daha önce,
Umutlarım varken geleceğe…
Sözler niye gereksiz bugün,
Gözlerini özlüyorum,
Gözlerinde okumak söze dökülmeyenleri,
Dökülemeyenleri...
Bir hüzün sarıyor yeniden,
Yüreğimin penceresi gözlerimden
Güvercinler uçururdum pervasız pervalı,
Kimi zaman dost tavında,
Çok zamansa yar edasında
'Bilse' dedim bilemedin,
Üçten dokuza şart olsun,
Boşsun, boşsun, boşsun, hayat.
Yaşam sevinçlerimi de boşadım seninle birlikte.
Ne boşmuşsun be hayat,
Boşluklarını boşlarla doldurmaya alıştırdın bizi.
Daha büyüyemedim çocuğum ben,
Kendi varlığını ispat derdinde
Anlamsızlıklara inat, dostluğu merhameti,
Ve bir de sevgiyi.
Özenirim ezayı, cefayı, savaşları, darbeleri
Ne sevgini tadınca yaşadım
Ne de paylaşmaya aday olduğum yarınların farkına vardım.
Daha senli günlere alışamadan
Depremlerle salındım.
Ne yani ölse miydim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!