Bir temmuz sıcağında
Geçmişin karanlığını
Bıraktım arkamda
Bir akşam üstü
Bilbilan yaylasından
Düştü yolum Artvine
Hiç tanımadığın
Bilmediğin bir yabancı
Yaşanmamış bir rüya
Hayatın gerçeğimi ?
Yanılgımı ?
Bir kaçış mı ?
Özgürdü ruhum,bulutlara karıştı
Bir rüzgar oldu esti
Dolaştı bütün evreni
Sonunda karar kıldı
Bir yağmur damlası oldu
Bulutlara sor beni
Akıtsın göz yaşını
Güneşe sor beni
Şükretsin haline
Issızda ki o ağaca sor beni
Avunsun dalına konan serçe ile
Oturdum bugün felekle
Elli yıl sonra aynı masaya
Keselim hesabı dedim
Bir kadeh rakı
Ortasında sen,
Feleğin suçu ne dedi
Dağlar benim acımı
Yollar benim kahrımı
Çeke,çeke içine
Akıttı ela gözlerden
Bulutlara
Kader dediler
Eyvallah dedik
Sabır dediler
Tamam dedik
Hamal dediler
Taşırız dedik
Kendi gerçeğini yaşa
Fikrini,düşünceni ,sevgini
Açıkça koy ortaya
Ona,buna göre değil
İnadına git bildiğin yolda
Bugün baharın ilk günü
Güneş dağların zirvesinde
Oynuyor şimdilik beyaz görünen
İçi kapkara karlarla
Durunuz biraz daha
Olmadı senin gibi
Başımı okşayan
Sarılıp kucaklayan
Bir elma şekeriyle
Beni kandıran
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!